Toroslar?ın eteğini
Dantel dantel işlemişler.
Kuğularla görmüş seni:
?-Kuğulu?sun sen!? demişler.
Suyun soğuk, havan serin
Her devirde olmuş yerin.
Hayranların, bendelerin
?- Cennet!? diye fişlemişler.
El-hak doğru, cennetsin sen
Motif-motif, desen-desen.
Avcı-yolcu, gelen-geçen
Sohbet?ini islemişler.
Çobanların yanık yanık
Sevdalara olmuş tanık.
Kurt-kuş sana olmuş konuk
Ferzine?nde kışlamışlar.
Gönüllerde kurlu tahtın,
Güler oldu kara bahtın.
Gurbe elde çok behbahtın
Yalnız seni düşlemişler.
Çağıl çağıl çağlayanın
Güldü cümle ağlayanın.
Cız-bız kokar dört bir yanın
Kuşbaşını şişlemişler.
Kaynar, coşar pınarların
Boy-boy olmuş çınarların.
Göçerlerin, konarların
Birçok derdi dışlamışlar.
Açılırsa artar şânın:
Yolu; Eşşek Osurdan?ın
Hala öksüz Öküz İni?n
Nedense hiç değmemişler.
Sen; bunlarla külliyesin
Bilsin herkes kimsin, nesin.
Daha bir gür çıksın sesin
İmarına başlamışlar.
PASLI der ki: Sayın Hocam, *
Budur sizden son bir ricam:
Derdik; beş-on kuğu bulsan
?Gölcüğü de süslemişler.?
*(Hocamdan kastedilen Belediye
Başkanımız İbrahim Halıcı?dır)

