Seydişehir yakın zamanda 6 ayrı cinayete sahne oldu, hafızalarımızı biraz canlandırırsak, Bankacı cinayetinde Mutemet Tarık Kışla, M.B. tarafından, Petrolde bekçilik yapan Mehmet Tekin, G. Y. ve F. A. tarafından, Tarık Liv, M. Ş.ve İ.S. tarafından, Ümit Tütüncü İ. T. tarafından, Altan Eroktay, Y.Ç., K. A., K. T. ve M. T. Tarafından çeşitli sebeplerle öldürüldü.
Seydişehir Emniyet Müdürlüğü işlenen cinayetlerin tamamını Konya Cinayet Büro Amirliği ekipleriyle ortak çalışma yaparak aydınlattı ve failler yakalanarak Adalete teslim edildi.
Son olarak ise Seydişehir 25.12.2008 günü korkunç bir cinayete sahne oldu. İlçenin Alaylar mahallesinde Bakkallık yapan, kendi halinde sevilen, sayılan evli ve iki çocuk babası 58 yaşındaki Sedat Çalışkan hunharca bıçaklanarak öldürüldü.
Katil hiçbir ipucu bırakmadan Seydişehir? den ayrılmış, yaşadığı Manavgat ilçesine gitmişti. Polisin elinde sadece cinayetin işlendiği bir bıçak vardı. Bıçak herkesin kolay elde edebileceği sıradan bir bıçaktı. Cinayeti ne gören ne de duyan vardı.
Cinayet anından itibaren Seydişehir Emniyet Müdürü Mehmet Cemal Issı ve Müdürlüğünde görevli 80 polis memuru ve üç amiri, Konya Cinayet Büro Amiri, Emniyet Amiri Ertuğrul Güler ve ekibi çalışmalarına başladı.
Seydişehir Emniyet Müdürlüğü Bir taraftan günlük işlerini yürütürken diğer taraftan Özel ekipler oluşturdu, Emniyet müdürü Mehmet Cemal Issı ve 80 polis memuru cinayet aydınlatılıncaya kadar hiç izin kullanmadan çalıştı.
Cinayetin nasıl aydınlatıldığı konusunda biraz bilgi vermek istiyorum.
Cinayet anından itibaren ilk olarak Cumhuriyet Savcısı Ahmet Haşim Bardakçı ile birlikte Seydişehir Emniyet Müdürü Mehmet Cemal Issı, Konya Cinayet Büro Amiri, Emniyet Amiri Ertuğrul Güler ve ekipleri 5 saat süre ile olay yerinde inceleme yaptı.
Cinayetin işlendiği bıçak olay yerine bulundu ve ekipler bıçak üzerinde incelemesini yoğunlaştırdı. Olay anında ölen Sedat Çalışkan? ın cebinde bulunan 15.000 YTL alınmamıştı.
Kalitesiz olan bıçağın çok sayıda satıldığını belirleyen polis ilk aşamada sonuç alamadı. Ardından bıçak büyüteçle milim milim incelendi ve bıçağın üzerinde marul kalıntılarının olduğu tespit edildi.
Marul parçalarının bıçakta nasıl kalmış olabileceğini öğrenmek isteyen dedektifler, önce restoranlardaki usta aşçılarla görüşerek bilgi aldı. Ustaların ?ev hanımları bile marulu böyle ince doğrayamaz, bu şekilde marulu ancak usta biri doğrar? demesi üzerine dedektifler marulun bir aşçı tarafından doğrandığı üzerinde fikir birliğine vardı.
Ekipler bu kez bıçağı lokantacıların, etli pidecilerin ve köftecilerin kullandığı bıçaklardan olduğunu tespit etti ve Seydişehir? de ki 150 işyeri tek tek gezilerek olay anında kullanılan bıçağı gösterdi.
Bıçağın öğrencilere köfte satan bir köfteciye ait olduğunu tespit eden dedektifler bıçağın 25 Aralık günü sabah köftecinin tezgahının üzerinden çalındığını öğrendi.
Köfteciye gelerek köfte alan öğrencileri tespit eden dedektifler olay günü köfteciye çantasını emanet bırakan öğrenciyi tespit etti. Bu öğrencinin sorgusunun ardında cinayeti işleyen 17 yaşındaki R.G. nin Tarık ismini kullandığını ve Antalya ili Manavgat ilçesinde ikamet ettiğini tespit etti.
Seydişehir? den R.G. nin Manavgat? ta bulunan evine giden ekipler R.G. yi alarak Seydişehir? e getirdi R.G. ilk ifadesinde babasının yanında suçunu itiraf etti ve olayı en ince ayrıntısına kadar anlattı.
Şüphesiz bu cinayet ilçe halkı arasında çok büyük bir endişeye sebep oldu. Vatandaşlarımız tedirgin oldu, akşamları açık olan işyerleri bile erken saatlerde kapatılmaya veya iki üç kişi işyerlerinde beklemeye başladı.
Cinayet aydınlatılıncaya kadar geçen 5 gün süre içinde yüzlerce vatandaşımızdan ?Cinayet ile ilgili bir gelişme var mı?? sorusuna muhatap oldum.
Şüphesiz daha önce işlenen cinayetlerin aydınlatılması önemliydi. Ancak son işlenen cinayetin mutlaka aydınlatılması gerekiyordu. Zira bu cinayet kamuoyunda çok büyük tedirginlik ve korku yarattı.
Önceki cinayetlerin aydınlatılmasında ve suçluların Adalete teslim edilmesinde büyük gayretleri olan Emniyet teşkilatını kutluyorum, ama son işlenen cinayetin aydınlatılmasında Emniyet Müdürü Mehmet Cemal Issı ve 80 kişilik ekibini, Konya Cinayet Büro Amiri, Emniyet Amiri Ertuğrul Güler ve ekibini özellikle kutluyorum.
Konya Valisi, Emniyet Müdürü ve Seydişehir Kaymakamı cinayetin aydınlatılmasında emeği geçen başarılı polisleri mutlaka ödüllendirmeli. Çünkü ödülü fazlası ile hak ettiler.
Seydişehir halkının huzur ve güveni için bu cinayet mutlaka aydınlatılmalıydı, öyle de oldu.
Ya cinayet aydınlatılmasaydı?

