23.11.2008 tarihinde kaleme aldığım ?Ölüm Yolları, Acil Kaçış Rampası,İncesu, Muradiye, Taşağıl Yol Kavşakları? başlıklı yazımda Ankara-Konya-Seydişehir-Antalya birinci sınıf Devlet yolunun ulaşıma açılmasından sonra yolun tehlike arz eden bölümlerinde alınması gereken önlemlerden bahsetmiştim.
Bahsi geçen yazımdan sonra çevre yolunda meydana gelen kazaları asgariye indirmek için alınması gereken önlemler alındı İncesu, Muradiye, Taşağıl yol kavşaklarının Seydişehir çıkışları ve girişlerine Emniyet Müdürlüğünün talebi üzerine Belediye set yaparak önlemini aldı. Bu tarihten itibaren de bu bölgelerde hiç kaza olmadı.
Seydişehir-Antalya yolunun tehlike arz eden 10. kilometresine ?Acil Kaçış Rampası? yapıldı hizmete girdi. Hatırlanacağı üzere emeği geçenlere defalarca teşekkür ettik. İşin sevindirici tarafı ise ?Acil Kaçış Rampası? hizmete girdikten sonra burada hiç ölümlü kaza olmadı.
Seydişehir-Konya yolu 23. kilometreden itibaren kazaların sıkça yaşandığı bölgede yolun üç kilometrelik kısmında bölünmüş yol yapımı devam ediyor. 2009 yazında tamamlanacak ve hizmete girecek. Ancak daha önce de ifade ettiğim gibi bu yolda Üç kilometrelik kısım değil öncelikli olarak Yedi kilometrelik kısım bölünmüş yol olarak yapılmalı ve ardından Seydişehir-Konya yolu acil olarak bölünmüş yol kapsamına alınarak yapımı tamamlanmalı.
?Acil Kaçış Rampası? tamamlanıp hizmete girdikten sonra rampaya kaçarak 6 kişi ölümden kurtulmuş, halk arasında adı ölüm yoluna çıkan bu bölgede geçen zaman içinde hiç ölümlü kaza olmamıştır. Bence ?Acil Kaçış Rampası? na yapılan masraf boşa gitmemiştir.
23.11.2008 tarihli yazımda ?Acil Kaçış Rampası Türkiye? de bir ilk olduğu için eksik yönleri zaman içinde ortaya çıkacak demiştim. Öyle de oldu.
Gündüz vakitlerinde sürücüler rampayı tam olarak görebildikleri için tehlike anında rahatlıkla kullanma imkânına sahip.
Ancak aynı durum geceleri geçerli değil. Sürücülerin geceleri Acil Kaçış rampasını görmesi ve tehlike anında kullanması imkânsız. Bu sebeple rampanın çok acil bir şekilde ışıklandırılması gerekiyor.? demiştim.
Yazım üzerine Bölge Trafik İstasyonu Denetleme Amirliği ?Acil Kaçış Rampası? nın ışıklandırılması gerektiğine dair yazıyı Seydişehir Emniyet Müdürlüğünün onayı ile Kaymakamlık makamına Karayolları Bölge müdürlüğüne gönderilmek üzere yazdı.
Yazı üzerinden iki ay geçmesine rağmen Karayolları Bölge Müdürlüğü ?Acil Kaçış Rampası? ışıklandırılması yönünde bir çalışma yapmadı.
Peki ?Acil Kaçış Rampası? nın ışıklandırılması için bir felaketin olması mı bekleniyor? 31 Ocak 2009 günü akşam saat 20.00 sıralarında Antalya dan Seydişehir yönüne gelmekte olan 53 yaşındaki Avukat Süleyman Sönmez karanlıkta ?Acil Kaçış Rampası? nı göremedi ve rampanın duvarına çarptı.
Avukat ?Öldürmeyen Allah Öldürmedi? ifadesinin örneği olarak tam anlamıyla hurdaya dönen aracından burnu bile kanamadan sağ çıktı.
Kaza sonrası Avukat Sönmez ile konuştum. Sönmez, ?Gece olduğu için kaçış rampasını son anda fark ettim, bir hamleyle rampaya kaçmaya çalıştım ama kaçamadım, şayet Acil Kaçış Rampası ışıklandırılmış olsaydı kesinlikle bu kazayı yapmazdım. Karayolları hakkında rampayı ışıklandırmadığı için dava açabilirim.? Dedi.
Avukat Süleyman Sönmez bu kazada ölebilirdi, yanında eşi ve çocukları olabilirdi ve onlarda bu kazada ölebilir ya da yaralanabilirdi.
Diyelim bu kaza ucuz atlatıldı, ancak bir başka kaza bu kadar ucuz atlatılamayabilir. Burada bir vatandaşımız bile hayatını kaybetse, sakat kalsa bu durumun vebali kime ait olacak?
Yapılacak masrafın büyüklüğü ne olursa olsun insan hayatından daha değerli olabilir mi?
Hiçbir masraf insan hayatından daha değerli değildir.
Onun için ?Acil Kaçış Rampası? en kısa sürede ışıklandırılmalıdır.

