Eğitim aileden başlar. Anne babalar hayatımızdaki en etkili eğitmenlerdendir. Ailenin yapı taşları ise tabiî ki anne babalardır. Anne babalar kabaca üç gruba ayrılabilirler; Birinci gruptakiler her zaman haklı olduklarını ve güç ve otoriteleriyle çocuğu kurallara uymaya zorlayanlar; gerekirse ceza vermekle korkutan ve ceza verenlerdir. İkinci gruptakiler çocuklarına fazla özgürlük tanıyan ve çocuğun gereksinimlerinin yerine getirilmemesinin zararlı olduğuna inananlardır. Üçüncü ve son gruptakiler ise bu arada bocalayanlardır.
Bizim anne babalara çocuklarıyla olan iletişimlerinde lazım olacağına inandığımız bazı önerilerimiz var. Öncelikle etkili bir ana baba olmak için tutarlı olmak zorunda değilsiniz. Ana babaların tutarsız olması kaçınılmazdır. Tutarlı olmaya çalışırlarsa gerçekçi olamazlar. Eğer çocuğun davranışını kabul edemiyorsanız, ediyor gibi davranmamalısınız. İçinizden sevgi gelmiyorsa seviyormuş gibi görünmemelisiniz. Ayırım yapmış olmamak için yapmacık kabul ve sevgi göstermek zorunda değilsiniz. (Dürüstlük). Çocuğun gerçek duyguyu anlamasıdır. Eşiniz ve siz çocuklarınızla olan ilişkilerinizde ortak bir cephe oluşturmak zorunda değilsiniz. Bazı durumlarda ana babadan birinin yapmacık olması söz konusudur. Yapmanız gereken en önemli şey duygularınızı tanımayı öğrenmektir. Çocukların yaptığı ya da söylediği pek çok şeyi kabullenen (gerçekten, samimi) ana babalar kişi olarak kabullendikleri duygusu taşıyan çocuklar yetiştireceklerdir. Sınır koyarak yasaklayarak çocuğun davranışlarını değiştirmeye çalışmamalısınız. Bütün çocuklar yasaklardan nefret eder. Bu gibi durumlarda empati yaparak kendi çocukluğunuza dönmek ve sizin de nelerden nefret edip hangi durumlardan rahatsız olduğunuzu anımsamak iyi bir başlangıç olabilir.
Çocuklarınızın sizi dinlemesini istiyorsanız öncelikle siz onu dinlemeyi öğrenmelisiniz. Bir insan bir başkası tarafından olduğu gibi kabul edildiğini hissedince o zaman bulunduğu yerden kımıldamayan,nasıl değişeceğini, gelişeceğini,farklı olacağını ve olduğundan dâhâ iyi olabileceği düşünmeye başlayacaktır. Kabul, minicik bir toplumun içinde gelişip, olabileceği en güzel çiçeğe dönüşmesine yardım eden verimli bir toprak gibidir. Çocuğa ne kadar çok ne olduğunu söylerseniz onu olur. En etkili olanlar kendilerine yardım istemek için gelenlerini gerçekten kabul ettiklerini onlara iletebilendir. Ana babaların çocuğu kabul etmesi başka bir şey bunu ona hissettirmesi başka şeydir. Ana babanın kabulü çocuğa ulaşmadıkça onun üzerinde hiç bir etkisi olmaz. İyi bir danışman olmak için psikoloji bilgisi ya da insanların akıl düzeyinde anlamak gerekmediğini biliyoruz. Önemli olan, öncelikle insanlarla yapıcı bir şekilde nasıl konuşulacağını öğrenmektir. Psikologlar buna "terapötik iletiş? derler. (İnsanlara kendilerini iyi hissettirebilmek, konuşmaya yüreklendirmek, duygularını açıklamasına yardım etmek, korku ve göz dağı duygusunu azaltmak.) Ana babalar çocuğa karışmayarak onu kabul ettiklerini gösterebilirler. Genelde babalar çocukların kendi uğraşlarına yalnız kalmalarına izin vermiyor ve ellerini çocuklardan çekmek onlara çok zor geliyor. Genellikle ana babalar, terapistler ve danışmanlar tarafından ?Tipik On İki" denilen sözlü tepkileri kullanırlar. Bunlar;
1) Emir vermek, yönlendirmek
2) Uyarmak. gözdağı vermek
3) Ahlak dersi vermek
4) Öğüt vermek, çözüm ve öneri getirmek
5) Öğretmek, nutuk çekmek, mantıklı düşünceler öne sürmek
6) Yargılamak ,eleştirmek, suçlamak
7) Övmek, aynı düşüncede olmak
8) Ad takmak, alay etmek
9) Yorumlamak, analiz etmek tanı kovmak
10) Güven vermek, desteklemek, avutmak, duygularını paylaşmak
11) Soru sormak, sınamak, çapraz sorgulamak
12) Sözünden dönmek oyalamak, şakacı davranmak, konuyu saptırmak
başlıkları altında toplanabilecek cevaplardır. Bu cevapların hepsi yapıcı değil yıkıcıdır ve terapist ve danışmanlar çocuklarla çalışırken bu 12 sözlü tepkiyi kullanmazlar.
Çocuklarınızla sözlü iletişimde 2 önemli hususa dikkat etmelisiniz. Basit kapı aralayıcılar ve etkin dinleme. Basit Kapı Aralayıcılar; Çocuğun duygularını hiçbir yaralama ve görüş beyan etmeden ve daha etkili bir şekilde aktarmasını sağlamadır. "Anlıyorum", "Oh", "Hımm' ?olur?, "Bana ondan söz et', "Duymak istiyorum", "Senin görüşün ilgimi çekiyor", "Bu konuda konuşmak ister misin? bunu tartışalım", Anlatacaklarını dinlemek istiyorum" "Bana her şeyi anlatmanı istiyorum", "Bu konuda bir şeyler söyleyecek gibisin?, "Bu senin için önemli gibi görünüyor?, ?Duygularını âçıklamaya hakkın var", Senden öğreneceğim, şeyler olabilir?, "Senin görüşünü gerçekten öğrenmek istiyorum .Bu tip yaklaşım sâdece çocukları değil yetişkinleri de yakınlaştırır. Temelde değerli olduğunu, sayıldığını, önemli olduğunu hissettirmek esastır.
Etkin Dinleme ise temelde çocuktan gelen mesajı doğru çözümleyip geri gönderme vardır,yani herhangi bir şekilde kendi düşüncesini katmadan karşı tarafın ne anlatmak istediğini anlayıp tekrar geri iade etme.
I-Çocuk:Bu yıl ki öğretmenimi hiç sevmedim.
Anne baba: Öğretmeninden hoşlanmadığın için düş kırıklığına uğramışsın
Çocuk: Evet öyle
2-Çocuk:Yemek ne zaman hazır olur.
Anne: Acıkmışsın. Yemeğe kadar biraz yağlı ekmek ister misin? Baba gelmeden yemek yemek istemeyiz değil mi?. O da bir saati bulur.
Çocuk: İyi olur. Biraz atıştırayım.
Etkin dinleme bastırılarak unutulmaya çalışılan duyguları boşaltmaya yardım eder.Etkin dinleme çocukları ana babalarının söylediklerini ve düşündüklerini dinlemeye daha istekli yapar. Etkin dinleme topu çocukta bırakır ve sizinle olan iletişiminde sorumluluk almasına yardımcı olur. Unutmayın ki çocuklar bizim geleceğimizdir. Siz de bu önerilere uyarak çocuklarınızla iletişiminize önemli katkılar sağlayabilirsiniz.
Muhammet Burak OLGUN
Nlp Training & Education Center
Nlp Trainer & Certified Coach

