6 Aralık 2025, Cumartesi
21:53
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

29 Mart yerel seçimlerine bir ay gibi kısa bir süre kaldı. Adaylar seçim stratejilerinin gereğini en hummalı şekilde gerçekleştirme çabasındalar. Seçim bildirgelerinin açılımını ayrıntıları ile anlatmaya ve ipi göğüslemeye çalışıyorlar.

 

Toplumun diğer katmanları da seçim öncesi fırsatı ile her gördüğü adaya Seydişehir?le ilgili bir öneriyi söyleyiveriyor. En manidar olanı ise her önerisinin başında birliktelik ruhunun azaldığı şeklinde ki görüşün hâkim olmasıdır.

 

Öyle ya..! Olağan üstü zaman ve zeminlerde hâsıl oluveren ve karşı duruş şeklinde cereyan eden beraberliklerin kısa ömürlerine hep şahit olmuşuzdur. Olaylara dayalı kuruluveren komite, komisyon, şehir meclisi gibi oluşumların vilayetlik yürüyüşü dışında güdük kaldığını söylesek afakî olmaz sanırım.

 

İşte seçmenin birliktelik ruhunu her önerinin ve isteğin başına koymasının sebebi budur. Çoğulcu katılımı sağlamak şarttır. Taşın altına toplumun her katmanından bir elin girmesini sağlayacak mekanizma kurulmalıdır. Aksi halde hiçbir vaat hiçbir öneri umuma şümul bir fayda sağlamayacaktır.

 

?İşin başında ben varsam varım, gerisi angarya? anlayışlı öteleyici, diğer kurum ve kuruluşları alt birim olarak görme algısı, şehrimizin meselelerine birlikte sahip çıkma duygusunu hep törpülemiştir. Başarısızlıklarımızın temelini bencillik, gücü elinde bulundurma sahiplenme içgüdüsü oluşturmuştur.

 

Artık bu böyle olmamalıdır. 29 Mart sonrası belediye başkanımızın önderliğinde bölgedeki sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Kasaba Belediye Başkanları, mahalle ve köy muhtarları arasından seçilen temsilci muhtardan oluşan bir büyük oluşuma imza atılmalıdır.

 

Âcizane bir teklifle bu oluşumun adını da BÜYÜK AİLE koyarsak bütün meselelerimize aile kavramının ulviliği çerçevesinde katkıda bulunabiliriz. Bu kesinlikle zor değildir. Yeter ki politik ve ego tatmin kaygılarımızdan feragat edelim.

 

Hepimizi ilgilendiren ama münferit girişimler olmaktan öte gitmeyen meselelerimizin varlığı hepimizin malumu. Her yazımda bıkmadan usanmadan söylediğim Meslek Yüksek Okulu ilave binası ve Fakülteye dönüştürülme talebi bunların başında gelir. Prof.Yunus Çengeloğlu taşın altına elini sokmuş tabiri caizse yırtınmıştır. Gelinen nokta ise münferit bir görüntü şeklinde hafızalarda kaldığıdır. Çengeloğlu yalnız bırakılmıştır. Güçlü BÜYÜK AİLE oluşumu bu tür gayretleri kesinlikle sonuçsuz bırakmayacaktır. Klasik deyimi ile birlikten kuvvet doğar.

 

Belediye başkan adaylarımız seçim öncesi bütün meselelerimize işaret ediyorlar. Dolayısı ile çözüm bekleyen sorunlarımızı dillendirmekten ziyade asıl olan birliktelikten dem vurmak istedim.

 

Bize bizi bölük pörçüklükten, küslükten kurtaracak aynı dertle hemdert olabilen temsilcilerin içinde bulunduğu, sorun paylaşıcıları bir araya getirebilecek, BÜYÜK AİLE oluşumunu gerçekleştirerek, istikrarı sağlayacak şehrül emin ekibi şart.

 

Bu şehir münferitlikten kurtarılmalıdır. Bu şehir çoğulcu, paylaşımcı ön yargılardan uzak beraber olabilen insanlar topluluğunu yeniden tesis etmelidir. Kimse yalnız bırakılmamalıdır.

 

Oluşturulacak BÜYÜK AİLE topluluğu her zaman baskı unsuru olarak şemsiye şeklinde tepemizde durmalıdır. Meselelerimiz en bilimsel şekliyle bu meclis tarafından olgunlaştırılmalı ve diğer meclislere kuvvet vermelidir.

 

BÜYÜK AİLE mutlaka ve mutlaka kurulmalıdır
ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı