Seydişehir 27 Mart Günü feci bir kazaya sebep oldu. Antalya yolu 28. kilometrede yolcu otobüsü Biriket yüklü bir Tır? a çarptı. Kaza sonrası olay yerine ilk ulaşanlardan biri bendim.
Kaza Antalya yolunu tam anlamıyla bir savaş alanına çevirmişti, Ben kaza yerine ulaştığım zaman gördüğüm manzara karşısında şok oldum. Görevimiz gereği bir yandan çekim yaparken diğer yandan da yaralıları özel araçlar ve ambulanslar ile hastaneye göndermeye yardımcı oluyorduk.
Feci kazada otobüs sürücüsü hayatını kaybederken beşi ağır olmak üzere tam 42 kişi yaralandı.
Kaza bölgesine ulaştığım zaman tır sürücüsü kazadan yara almadan kurtulmuş, ancak otobüs sürücüsü 45 yaşındaki Ahmet Gündüz çarpmanın etkisi ile beline kadar parçalanmış lime lime olmuş demir yığınları arasına sıkışmıştı.
İlk etapta sürücünün bulunduğu yerden çıkarılma imkanı yoktu. Yaralı şoför çevreye beni kurtarın diyen gözlerle bakıyordu. 112 acil servis doktorları yaralıya hem tıbbi yönden hem de moral verme yönünden müdahale ediyor, yaralıyla sürekli konuşuyordu.
Hemen İtfaiyeye haber verildi, demir parçalayan ve kesen makas acil olarak kaza yerine istendi.
Bu sırada kaza yerine Kaymakam Kemal İnan, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin, Belediye Başkanı İbrahim Halıcı, Emniyet Müdürü Mehmet Cemal Issı, Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ahmet Yanaral, ulaşmış yaralıları hastaneye sevk ediyor, diğer yandan ise sürücü koltuğunda demir yığınları arasında sıkışıp kalan sürücüyü kurtarmanın yollarını arıyorlardı.
Sürücüyü kurtarmak için Karayolları greyderlerine halatlar bağlanarak otobüsün önünden ve arkasından çekildi, belediyenin demir parçalayan ve ayıran makasının çok yetersiz olduğu ortaya çıktı. Yaklaşık bir saatlik bir çalışmadan sonra sürücü sıkıştığı yerden ayağından kesilmek suretiyle çıkarılabildi.
Geçen süre içinde çok kan kaybeden Sürücü Ahmet Gündüz ambulansa bindirildiği sırada son nefesini veriyordu.
Bir insanın hayata gözlerini kapatmasını dakika dakika çaresizlik içinde izledim. Beni en çok etkileyen anlar ise sürücünün çaresizlik içinde çevreye ne olur beni kurtarın der gibi bakması oldu.
Otobüs sürücüsü bir saat gibi uzun bir sürede niye sıkıştığı yerden kurtarılamadı. Bu soru zihnimi çok meşgul etti. Kaza sonrasında bir araştırma yaptım. Bu tür kazalarda jeneratörle çalışan tam donanımlı demir kesme, parçalama, ayırma aparatı eksikliği olduğunu tespit ettim. Belediye de elle çalışan bir alet var ama yetersiz.
Şimdi yeni Belediye Başkanı seçildi, hayırlı olsun, Başkanın ilk yapacağı icraatın başında kamyonet türü öncü bir aracı ile jeneratörle çalışan tam donanımlı demir kesme, parçalama, ayırma aparatını Belediye ye kazandırması olmalı.
Zira böyle bir aparat olsaydı özel aracı ile 15 dakika sonra kaza yerine ulaşır, sıkışan sürücü ise kısa bir sürede kurtarılırdı. Böyle önemli kazalarda itfaiye aracı olay yerine kısa sürede ulaşamıyor.
Böyle kazalarda bir dakikanın bile önemi çok büyük. Allah kimsenin başına vermesin bu tür bir kaza hepimizin başına gelebilir. Bu sebeple Belediye Başkanının acil olarak tam donanımlı bir aparatı alması gerekiyor.
Başkanın bu sorunu çok kısa sürede çözeceğine inanıyorum.
İnanın hiçbir şey insan hayatından daha değerli olamaz.

