Zorlu seçim yarışı bitti ve kimi adaylar kazandı, kimileride kaybetti?
Birden fazla kişinin seçim kazanma olasılığı olmadığına göre kaybedenler açısından sandığa yansıyan seçmen iradesine saygıdan ve kabullenmeden öte yol kalmamıştır?
Kazananlar cenahında ise; Nisan ayının ikinci haftasına girdiğimize göre rüya bitmiştir ve artık hizmet zamanıdır...
Seçim telaşesiyle ilçe merkezimiz ve beldelerimizde kör topal yürütülen belediyecilik hizmetleri en ivedi şekliyle başlatılmalıdır...
Yeni belediye başkanlarımız öncelikle Su, Kanalizasyon, temizlik işleri, asfaltlama, park, bahçe, imar gibi, asli görevleri noktasında halkın beklentilerine taze kan ve mevsimin dinamizmi ile en üst düzeyde cevap vermelidirler. Başarılı olmalıdırlar. Olmak zorundadırlar.
Bahsi geçen asli görevler başkan iradesi ile çalışanlarca yürütülürken, farklı bir konuya değinmek istiyorum.
Seçim vaatlerinin hemen hepsinde yer alan ve öncelikli addedilen sorunlarımızı hepimiz biliyor ve bir an önce yerine getirilmesini bekliyoruz.
Peki, bildiğimiz bütün bu sorunların bir an önce ve sağlıklı olarak alışılmış yöntemlerle çözülmesi mümkün müdür?
Sadece olağan üstü hallerde kurulan platform, şehir meclisi, kent konseyi gibi heyecan yatıştırıcı kısır döngü birliktelikler yaramıza merhem olabilir mi?
En güçlü beraberliğimiz 5 ocak 1994?te 2o bin kişi ile başlayıp Kulu makasında bitmedi mi? Sorusu sanırım bu iki soruya cevap olacak tarihi bir gerçek?
Öyleyse;
Çözümün hepimizin arzuladığı şekilde gerçekleşmesi için; Seydişehir?de yaşayan herkesin ortaklık kavramı bilincine ulaşması için neler yapılabiliri masalara yatırmak gerekmektedir.
Yerel Yönetimin bütün kademeleri, Sivil Toplum kuruluşlarımız ve halk kesinlikle bu kavramın içine alınmalıdır. Herkes sorumluluk hissine kapılmalıdır.
Aksi halde süregeldiği gibi; yerel iktidar ve muhalefetin kör dövüşü arasından çıkan cılız çözümlemelerle avunmaktan öte mesafe kat edemeyiz.
Ve Allah(c.c) ömür verirse; bir sonraki seçimlere bir önceki seçim vaatlerini tekrarlamakla gireriz.
Malumunuz üzere Çil bülücü gibi dağınığız? Küsüz adeta?
Sivil yönetimler, ve halk arasında ki kopuk ve soğuk ilişkilerin varlığını kimse inkar edemez? Öncelikli olarak şifa bekleyen hastalığımız budur.
Yaklaşık on bin seçmenin kabul reyine mazhar olan Belediye Başkanımız Abdulkadir ÇAT bir an önce STK?lılarımızı, belde belediyelerimizi, muhtarlarımızı, kanaat önderlerimizi, emle cümle bütün dinamiklerimizin arasında kaybolan güveni tesis etmelidir.
Erklerimizi bir araya getirebilmelidir. Asgari müştereklerimizi en medeni haliyle hepimize dikte etmelidir. İnancım o ki tekil güçlerin iyi niyetleri ve gayretleri sorunlarımızın çözülmesinde yeterli olamazlar.
Sözün özü ORTAKLIK KAVRAMI ve GÜVEN bir an önce tesis edilmelidir.
Bunu da Şehrül-Emin, şehrin emin kişisi, bu günkü manasıyla seçilmiş belediye başkanı, yani şehrin imarından, çöpünden, suyundan, çevresinden ve o şehirde yaşayanların refahından sorumlu adam?
Belediye Başkanı Abdulkadir ÇAT yapmalıdır.
