En akıllı yada en üstün kendimizi görürüz?
Üstünlüğün nereden kaynaklandığının adını koymadan böyle düşünürüz. Yada bildiğimiz halde bulunduğumuz pozisyon gereği unuturuz halimizi?
Geçici bir sahipliğin, ya vekili yada aslıyız ya? Pozisyonumuz farklı, avam değiliz ya?
Kerameti kendimizden menkul sanırız ya?
Ve bu halimizle bir çırpıda ?Sen Kimsin ki? diye paylarız karşımızdakini? Öfkelendiğimiz an onu küçümseyip alaşağı etmek için kuruveririz bu cümleyi...
?Sen kimsin ki? diyerek, ?önemsiz ve değersiz bir müsveddeden farkın yok? anlamında hiç yerine konan bir yürek, yok sayılan kimliğin, akabinde aşağılanan şahsın söyleyeceği şeylerin bir anlam ifade edeceği kanısında değilim aslında?
Fakattt! Bu yazdıklarım?.Dilsiz şeytan olmaktansa karınca misali bir duruş sergilemek daha afdaldır mukabilindendir.
Esasen ?Sen kimsin ki? diye hakaret edilen kişiden evvel, hakaret sahibi önemli şahsiyet öfkeli bir an tutumu ile kendi kimliğini yok saydığının farkında mı?
Herkes kendini önemser. Bu tavır birey olarak kişinin şahsi sorumlulukları açısından çok önemlidir ve olmalıdır da? Ancak! Farklı olmayı üstünlük olarak yansıtmak, niçin, neye ve kime göre üstün olduğunu bile bilmeden karşındakine ?Sen kimsin ki? ifadesini kullanmak, hangi insani özelliklerin tezahürü acaba?
Neyse ki! 2007?nin onuncu kamerine az kaldı? Aslında az kaldı yerine ?dıkıcık kaldı? demek isterdim ama, aynı şahsiyet yazılarımda sıkça dıkıcık kelimesi için kullandığım ?Türkçe?yi bu kelime ile katlediyorsun? diyerek Türkçe dersi vermeye kalktı maalesef?
?Vili Guzum? gibi Seydişehir?in simge ifadesinin Taşbaşı kardeşler tarafından tescilinin yaptırılıp, doğdukları yerin bu tepki ve hayret ifadesini hayatın içine aktarırken? Ne dersiniz Türk?çe katili mi oluyorlar? Asillerin vekil tayin ettiği payitaht mazbatalı şahsiyetin aslına ihaneti değil mi bunun adı?
Soruyorum şimdi, hangi sure ve ayetinde kullarına ?sizler kimsiniz ki? hitabında bulunmuş benim Allah?ım? ?O? yani senin ve benim Allah?ım inançlı, inançsız herkese rahmeti ile eşit muamele ederken, sen ?ben ve diğerleri? mantığından ?sen kimsin ki? diyebiliyorsun?
?Üstünlük ancak takvadadır? diyen peygamberin ümmeti değil miyiz biz? Takvanın üstünlüğünü de ancak ve ancak O bilir?
Fare ve aslan arasında geçen şu hikaye bu açıdan manidar sanırım?
Aslan hepimizin malumu ormanların kralı? Yorgun düşmüştür gün boyu... Akşama kendine ormanın en rahat mekanını seçer ve uykuya dalar?
Tam bu sırada yakınlardan çıtır çıtır kulak tırmalayıcı bir ses gelir?
Aslan kükreyerek uyanır. ?Kim bu densiz? Kim beni uykumdan uyandıran??
Cılız, ürkek bir ses çıkar otların arasından?
?Benim efendim kulunuz fare?
Fare akşama kadar topladığı hasadın karşılığı olan günaşık yemektedir. (günaşık:Ay çiceğinin Seydişehirlilerce telaffuzu) Tabiri caizse keyif yapmaktadır kendince?
Aslan daha da hiddetlenir ormanlar onun ya, sahip ya o? ?Sen kimsin ki! benim bölgemde çıtırtı yaparsın. Haline, boyuna, postuna bakmaz mısın? Tez terk et burayı. 10 km ötede ye günaşığını.?
Fare korkuyla terk eder kralın bölgesini. Uzak olmak için kraldan 10 değil 15 km. ötede kuytu bir köşe seçer ve afiyetle yemeye başlar günaşığını? Rahattır fare, bacak bacak üstüne atmış tadını çıkarmaktadır o anın. Aslanla arasında kilometreler var artık?
Bir süre sonra uyanan kral? ?Şöyle bir gezeyim sahibi bulunduğum ormanda asayiş berkemal midir? Nüfuzuma karşı duruş var mıdır?? diyerek koyulur ormanın derinliklerine.
Kral hazretleri kendinden emin adımlarla yürürken birden kendisini havada asılı bulur. Aslan avcılarının önceden kurdukları ağın içerisindedir artık?. Ne olduğunu anlayamaz ve bir süre sessizce bekler.
Kral çaresizlik içinde kıvranırken akşam duyduğu çıtırtı sesini duyar. Bakar ki fare aşağıda öbek haline getirdiği günaşık kabuklarının içerisinde hala keyif yapmaktadır.
Ve seslenir? ?Fare kardeş, Fare kardeş?
Fare korkuyla toparlanır ve ?estağfurullah kralım fare kardeşte ne demek. Ben kimim siz kimsiniz? Kardeşlik ne haddimize?? der.
Aslan ?öyle deme be fare kardeş, Hani senin şu keskin dişlerin var ya, dişlerin çok güçlü ya, rica etsem şu beni hapseden ağın iplerini bir kemirsen. Koparsan da kurtulsam??
Fare biraz ürkek ve mahçup, haddini bilerek?
?Ben kimim ki sizin haşmetinizin yanında? Gücüm ne ki sizi hapseden ağın iplerini keseyim??
Okuduğunuz bu makalem 2007 genel seçimleri öncesi bir diyalog esnasında şahsıma ?Sen kimsin ki? diyen payitaht mazbatalı şahsiyetin talebi üzerine 4 nisan 2007 günü yayıma girdiğinin ikinci saatinde kaldırılmıştı.
Dün dünde kaldı ama, 30 mart sabahının tek mağlubu ve müsebbibi ?kerameti kendinden gören? payitaht mazbatalı muhteremce defalarca okunması gereken bu makale ve hikaye dün olduğu bugünde manidar değil mi?

