Nefsi ye dedikçe, tıktıkça tıkmış,
Önünden arkadan balkonlar çıkmış.
Ayaklar pes etmiş, çekmekten bıkmış.
Arzı karnında mı götüreceksin?
Ortalığa kıtlık getireceksin.
Dile rüşvet verir, mide bağırır.
Hazmedemez, karnı durmadan ağrır.
Sonra ateş basar, doktor çağırır.
Dünyayı mı yiyip bitireceksin?
Ortalığa kıtlık getireceksin
Kendinden geçiyor, yemeğin yerken.
Adamı yutacak, sanki esnerken.
Yatar ölümüne, kalkamaz erken.
Horultunu göğe yetireceksin.
Ortalığa kıtlık getireceksin.
Sanki boğazından görür dünyayı.
İnan gören korkar, bu iştihayı.
Beş şekerle içer, bir bardak çayı.
Bindiğin gemiyi batıracaksın.
Ortalığa kıtlık getireceksin,
Yemek için yaşar, sever dünyayı
Sanırsın ormanı, yakılmış ayı
Bak gör çok geçmeden, yer o ayvayı
Bir gün bu sıhatı yitireceksin
Ortalığa kıtlık getireceksin..
Biraz da düşünmek, aldırmak lazım
Hastalansa vinçle, kaldırmak lazım
Ölse sal altında, çıldırmak lazım.
Onu nasıl kabre, yatıracaksın?
Ortalığa kıtlık getireceksin.
Dünyaya gelmişken, der ki yemeli.
Ey Bülbül ne edip, ne eylemeli?
Kabirde kurtlara, şölen emeli,
Bir gün şap üstüne, oturacaksın.
Ortalığa kıtlık getireceksin.

