17 Aralık 2025, Çarşamba
01:55
23.07.2025
MANSET_ALTI Reklam Alanı

Geçtiğimiz gümlerde şu haber dikkatimi çekti. 08. Ekim.  2009?da..

 ?Anayasa Mahkemesi, ilköğretimin 5. sınıfı bitirenler için tatillerde yaz Kuran kursları açılabileceğini öngören kanun hükmünün iptal istemini reddetti

Anayasa Mahkemesi, ilköğretimin 5. sınıfını bitirenler için tatil döneminde yaz Kuran kursları açılabileceğini öngören kanun hükmünün iptal istemini reddetti.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, baktığı bir davada, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunu'na 1999 yılında eklenen Ek Madde 3'ün birinci fıkrasının üçüncü tümcesi ile ikinci fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürerek, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.

Yüksek mahkeme, bu hükümlerin iptali ve yürürlüklerinin durdurulması istemini esastan görüşecek karara bağladı.

Heyet, Ek Madde 3'ün birinci fıkrasının üçüncü tümcesindeki, "ilköğretimin 5. sınıfını bitirenler için tatillerde ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetim ve gözetiminde yaz Kur'an kursları açılır" ibaresini ile "Kur'an kurslarının açılış, eğitim öğretim ve denetimleri ile bu kurslarda okuyan öğrencilerin barındığı yurt veya pansiyonların açılış ve çalışmalarına dair hususların yönetmelikle düzenleneceği" öngören hükmün iptal istemini oy çokluğuyla reddetti.?

Yukardaki habere çoğumuz sevindi, sevindik.Yasak kalkıyor falan diye. Yasak kalkıyor mu sahi? Tam ve tekmil değil bence.

Yaz kurslarına yönelik bir iyileştirme sadece hepsi bu.

Kesintili eğitim geri gelmedikçe işler hala yolunda değil demek değildir. Bazı partiler durumu abartıyor bence.  

Ha bu arada, Kur?an kurslarının eski canlılığı nasıl bir canlılıktı ve niceliksel canlılığının geri gelmesi halinde kimin elinde ortaya koyabileceği nesi var acaba? Kim ne kadar bu iş için kararlı? Kur?an kurslarının yenileşmesi, yenileştirilmesi, dönüştürülmesi, donanımlı hale getirilmesi meselesi neden konuşulmuyor acaba? Kur?an kurslarının ıslah edilmeye hiç mi ihtiyacı yok? Var. Hem de öyle bir var ki?..

Laikçi bir ağızla konuşmuyorum, buraya dikkat! Bizim sözüm ona İslamî çevreler yazının başını okuyup oryasına sonuna bakmaksızın adamı topa tutmayı pek severler. Buna karşı söylüyorum ne olup olmadığımı. Aman ha! Ya da ne olmuş ki aman falan değil yani?

Kur?an kursları eski günlerine döndürülecekse eğer, bu yapılmadan önce formasyonu yüksek nitelikli öğreticilerle bu işin yeniden yapılandırılması, projelendirilmesi gerekmektedir. Çürümüş bir Kur?an kursu modeli var elimizde. Dar anlayışlı adamlarla yeni bir dünya kurulamaz. Buradan hakiki bir medeniyet çıkmaz yani. Formel bir din algısı, değersiz şeyler üretimine katkı sağlar ve bilinç düzeysizlikleri baş gösterir. Hafızlık sistemi zaten ayrıca kötürüm vaziyette. En güzel ve en zor günlerini Kur?an kurslarında yaşamış biri olarak söylüyorum bunları. Unutamadığım hocalarım var. Adam gibi adam hocalarım. Bugün bile andığımda nefretle hatırladığım hocalarım da var ama.

Ne yani hep susalım. Hep kol kırılsın yen içinde kalsın öyle mi?

Bu meseleye kimse eğilmiyor. Eğilmek istemiyor. Ve hatta umurunda mı milletin. Sorumlusuyla, halkıyla bu iflah olmaz kötürüm Kur?an kursu modeline biz harç taşıdık çıkarttık. Ehil olmayan bir sürü öğretici. Hodbin itici adamlar. Hatimden ve mevlithanlıktan köşe dönmece oynayan tiksinti verici adamlar.  Ehil olanların ise hep dışlandığı bir mekanizma. Eğitim mantığından yoksun, a-kültürel kafalar. Dayağı meşru sayabilecek türedi adamcıklar. Kim bunlar ama. Kim yani?

Kur?an kurslarının, dernek ve vakıflarca iaşelerinin karşılanması ise ayrıca kaos sebebi. Özellikle muhafazakar bölgelerde Kur?an kurslarının iaşesini temin eden vakıf ve dernekler bütün söz hakkını elinde tutuyor gibidir. Resmiyetle aralarında her daim bir sürtüşme vardır. Birkaç öğrencisi kalıncaya kadar dernek ya da vakıf başkanlığını elinden bırakmayan adamlar var? Müslüman halkın alın teriyle kurulmuş bu yapılar nereye gitti? İçini fiziksel ve manevi anlamda kimler nasıl boşalttılar? 70li yıllardan başlayarak hızla büyüyen Türkiye?nin en önemli Kur?an kursları şimdi ne durumda? Vakıfçılar, dernekçiler halktan edindiklerini halkın çocuklarına vermekten niye gocundular? Binlerce insanı, zenginini fakirini aidata bağlayan bu dernekler bu vakıflar ne iş yapar allesen? Bizler Kur?an?a hizmet edecek gençler yetiştiriyoruz, bizler fakir fukara gençlere kucak açıyoruz diyerek toplanan paralarla ne işler çevriliyor? Hüldingleri sömürenlerin kardeşleri, ağabeyleri bir türlü el çektirilemedi bazı vakıflardan, derneklerden? Niye?

Sormayalım mı yani?

Ha bir de şu var. Kur?an okumayı, okutmayı amel edinen, öğütleyen bu türedi kafa yapısı hiç mi Kur?anı yaşayan insan tipine eğilmez. Okumanın meşru bilincin yasak kılındığı yerler olmaya devam mı etsin Kur?an kursları? Bilinç düşmanlığı niye?

Belki yanılıyorumdur, belki de siz haklısınız, bilemiyorum.

Her halükarda şunu söylüyorum eski hamam eski tas olacaksa 28 Şubat?ın ıstıraplı kamçısı üstümüzden eksik olmasın derim. Bu kadar yani?.

 

[email protected]

 

 

ICERIK_ARASI Reklam Alanı
Etiketler: #yazilar
SOL1 Reklam Alanı

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

MOBIL_UST Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı