13 Aralık 2025, Cumartesi
21:25
23.07.2025

Rutinden Öteye Geçemeyen Balık Bırakma Seremonileri: Gerçekçi ve Sürdürülebilir Çözümler Neden Şart?

SEYDİŞEHİR
Rutinden Öteye Geçemeyen Balık Bırakma Seremonileri: Gerçekçi ve Sürdürülebilir Çözümler Neden Şart?

27 Kasım 2021'de Seydişehir Kuğulu Tabiat Parkı'nda düzenlenen "geniş katılımlı" balık bırakma töreni, bölgenin efsaneleşmiş yağ balığı popülâsyonunu canlandırma niyetiyle gerçekleştirildi. Ancak bu tür sembolik adımlar, Nasreddin Hoca'nın göle maya çalması misali, kalıcı bir etki yaratmaktan uzak. Özellikle 2025 yılında yaşanan kuraklık ve barajların kurumasıyla kitlesel balık ölümleri artarken, hâlâ rutin balık bırakma projelerine bel bağlamak, sorunu kökten çözmek yerine "göstermelik" bir çevrecilik anlayışını yansıtıyor.

Balık Bırakma Törenleri: Niyet İyi, Ancak Yöntem Yetersiz

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ilçe müdürlükleri, her yıl baraj ve göllere balık yavruları bırakarak biyolojik çeşitliliği korumayı hedefliyor. Ancak bu uygulama, aşağıdaki sorunları göz ardı ediyor:

  1. Habitatın Uygun Olmaması: Bir göle balık bırakmak, o gölün su kalitesine, besin zincirine ve ekosistem dengesine bağlı. Kuraklık nedeniyle su seviyesi düşen veya kirlenen göllerde bırakılan balıkların yaşama şansı yok.
  2. Bilimsel Planlama Eksikliği: Balıklandırma projeleri, popülasyon genetiği, türlerin birbirleriyle etkileşimi ve yırtıcı-av dengesi dikkate alınarak yapılmalı. Aksi takdirde, istilacı türlerin yayılması veya yerel türlerin yok olması riski doğar.
  3. Kısa Vadeli Çözüm Arayışı: Suğla Baraj Gölü'nde yapılan araştırmalarda, toprak numunelerinden çıkan yağ balığı yumurtaları, bu türün doğal yaşam döngüsünün ne kadar hassas olduğunu gösteriyor. Balıkları bırakmadan önce, onların üreyebileceği bir ortamı korumak şart.

Öncelik, Gölleri Yaşanabilir Kılmak Olmalı

  • Su Kaynaklarının Korunması: Kuraklığa karşı su tasarrufu politikaları, tarımsal sulamanın kontrolü ve yeraltı sularının bilinçsiz kullanımının önüne geçilmeli.
  • Kirliliğin Önlenmesi: Evsel, endüstriyel ve tarımsal atıkların arıtılmadan göle karışması engellenmeli.
  • Balıklandırma Yerine "Doğal Üreme" Desteklenmeli: Yağ balığı gibi türlerin doğal yumurtlama alanları (sazlıklar, nehir ağızları) korunmalı ve balık göç yolları açık tutulmalı.
  • Bilimsel İzleme: Bırakılan balıkların akıbeti takip edilmeli, popülasyon artışı düzenli olarak kontrol edilmeli.

Sonuç: Ritüelden Reel Politikalara Geçiş Zamanı

Balık bırakma törenleri, halkın çevre duyarlılığını artıran sembolik adımlar olabilir, ancak tek başına yeterli değil. Göllerin kuruduğu, iklim krizinin etkilerinin derinleştiği bir dönemde, "balık bırakıp kenara çekilmek" yerine, bu balıkların yaşayabileceği ortamı korumak esas öncelik olmalı. Aksi halde, her yıl tekrarlanan bu seremoniler, Nasreddin Hoca'nın mayası gibi "belki tutar" umuduyla yapılan ancak sonuç vermeyen iyimserlikler olarak kalmaya mahkûm.

Not: Suğla Barajı'nda bulunan yağ balığı yumurtaları, doğanın kendini yenileme kapasitesinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Yapılması gereken, bu doğal döngüyü bozmadan, ekosistemi destekleyecek akılcı politikalar üretmek.

 

MANSET_ALTI Reklam Alanı
SOL1 Reklam Alanı
ICERIK_ARASI Reklam Alanı
MOBIL_UST Reklam Alanı
MOBIL_ALT Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı