BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Göz, kalp, mide gibi bütün vücut organları maddi uzuvlardır. Bir de “korku-inat-sevgi-öfke” gibi manevi uzuvlarımız var.

Bizi yaratan –kalbimiz, beynimiz gibi- korkuyu da içimize koymuş.

Nasıl ki maddi uzuvlarımızı –mesela kolumuzu- kesip atamıyorsak, korku gibi manevi uzuvlarımızı da içimizden söküp atamayız.

Korku, bir iç yangısı, sıkıntı, endişe ve üzüntüdür. Korku hoşa gitmese de insan hayatı korku ve endişelerle dolu.

Şimşekten, yıldırımdan, afattan, ateşten, depremden, parçalayıcı mahlûkattan korkarız. İşsizlik, yalnızlık, hastalık, ölüm ve ötesi, düşman, karanlık, sevdiklerini kaybetme gibi pek çok korku çeşidi vardır.

 

KORKUNUN FAYDALI YÖNÜ VE TEDBİR

Korkusuz insan olmaz. Korku olmasa tedbir alınmaz. Tedbir alınmazsa tehlikelerden kurtulunamaz.

Peygamberimiz “Tedbir gibi akıl yoktur.” Buyurur.

Tedbir elbette aklın imkânlarıyla alınacak. İlmin kapıları aralanacak. Çareler bulunacak.

Korkularımızda ihmal ve dikkatsizlik varsa tedbirle önlenebilecek, tehlikelerden korunulacak.

Bütün tedbir ve önlemlere başvurduktan sonra –korkulan başa gelirse- imtihana tabi tutulmakta olduğumuzun farkında olunacak.

Kur’an’da “Andolsun, sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsullerden eksiltmekle behemehâl imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.” Buyurulur. (Bakara:155)

Korku, kulun acziyetini hatırlatır. Allah’ın yardımına muhtaç olduğumuzu ihtar eder.

İnsan bütün tedbir ve dikkate rağmen korkulan tehlikeye düşebilir.

Korkusuzluk, emniyet, selâmet, sükûnet ancak yüce bir gücün (Allah’ın) himayesine sığınmakla mümkündür.

Kur’an’da “Allah’ın korumadığını kimse koruyamaz. O’nun koruduğuna da kimse ilişemez.” Buyurulur. (Yunus:107)

İnsanı korktuklarından koruyan ve Allah’ın himayesine sığındıran Kur’an’daki MUAVVİZETEYN (NAS-FELAK-İHLAS) surelerinin sıkça okunmasının Peygamberimizin tavsiyesi olduğunu hatırlatalım.

Buraya kadar ki korku konusu dünya hayatı ile ilgiliydi.

Bir de Ahiret tarafına ait korkularımız var.

 

ALLAH KORKUSU

Kur’an’ın birçok ayetinde Allah’tan korkulması emredilir.

“Ey kullarım, benden korkun, sakının” (Zümer:16)

Allah korkusu insanın açlıktan, düşmandan, yırtıcı mahlûkattan korkması gibi bir korku değildir.

Allah korkusu, insan isyanı, günahı sebebiyle Allah’ın rahmet, mağfiret, rıza, sevgi ve nimetlerinden mahrum kalmaktan, Allah huzurunda hesap vermekten, dünya ve ahirette azaba uğramaktan korkar. Allah korkusu deyince bunun anlaşılması gerekir. (Dini Kavramlar, Sayfa:215)

Herkes korktuğundan kaçar. Yalnız Allah’tan korkan O’na daha iyi yaklaşır. Kur’an’da “Allah katında en değerli, en üstün olanınız O’ndan en çok korkanınızdır” buyurulur. (Hucurat:13)

İnsan üzerinde tesiri olmayan korkunun bir değeri yoktur.

Korku insanı Allah’a yaklaştırır. Allah’a yakınlık insanı ilme, ibadete, zikre sevk eder, haram ve çirkin işlerden el çektirir.

Allah bize şah damarımızdan daha yakındır. Bizi gözetmekte, yaptıklarımızı görmekte, içimizden geçenleri bile bilmektedir.

Azametli Allah’tan korkarız. O’nun huzuruna varmaktan, sırların açığa çıkacağı ahiret gününden korkarız.

Şunu da bilelim ki; akıl ve sıhhat üzerine kötü etkisi olabilen, insanı ümitsizliğe düşüren her çeşit korku zararlıdır.

Elbette günahlardan dolayı korkumuz vardır. Ama Allah’ın engin rahmetine güvenimiz de tamdır.

KORKU VE ÜMİT DENGESİ

Müslümanın korku ve ümit içinde dengelenmiş bir hayatı olmalıdır.

Korkularımızın çokluğu kadar da ümitlerimiz vardır.

Ümit kalbi takviye eder, ruhu teskin eder, insanı sükûnete kavuşturur.

Hz. Ali “Oğlum Allah’tan öyle kork ki, bütün insanların yaptıkları iyiliklerle huzuruna çıksan dahi onları kabul etmez san”

“Allah’a öyle bir ümitle bağlan ki, bütün insanların günahları ile O’nun huzuruna çıkacak olsan da hepsini af edeceğini düşün.” Demiştir.  (İhya Cilt:4, Sayfa:304)

Rabbim korkularımızdan emin, umduklarımıza nail eylesin.

 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.