BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

 Bütün zamanların en sevilen ve en başarılı öğretmeni, 
farklılıkları dikkate aldı, çoğu zaman bire bir eğitim yaptı. Bire bir ilgilendiği öğrencilerinden biri de Ebuzer idi.
 Ebuzer, Gifar Kabilesi reisiydi, Peygamberimizin (sav) vahyi duyurmaya başladığı ilk zamanlarda Mekke’ye gelip Müslüman olmuştu. Peygamberimiz (sav) Medine’ye hicret edince o da Medine’ye hicret etti ve Peygamberimizin (sav) en yakınında bulundu, en sevdiği öğrencilerinden biri oldu. 
 Bir gün Ebuzer, Gönüller Sultanı’na (sav) geldi ve ona İbrahim peygambere indirilen sayfalarda nelerden bahsedildiğini sordu.
 Peygamberimiz (sav) öğrencisini dinledi, sorusuna şu karşılığı verdi:
 -Hepsi birtakım misallerden ibaretti. Şöyle ki: 
Ey kulların başına musallat edilen imtihana çekilmekte olan mağrur padişah! Ben seni dünyayı toplayıp birbiri üstüne yığasın diye göndermedim. Seni mazlumun yanında yer alasın diye gönderdim. Ben, kâfir de olsa hiçbir mazlumun duasını geri çevirmem. 
 Aklını kullanan kişinin Rabbine yalvaracağı saat, nefsini hesaba çekeceği saat, Allah’ın eşsiz sanatı üzerine düşüneceği saat, yemek ve içmekle meşgul olacağı saat olmak üzere zamanını birkaç parçaya ayırması gerekir. 
Akıllı kişi yalnız şu üç şey uğruna yolculuk yapmalıdır: Ahiret için azık hazırlamak, geçimini sağlamak, haram olmayan şeylerden zevk almak…
Akıllı kişi zamanın kıymetini bilmeli, durumuna eğilmeli, dilini korumalı. Ağzından çıkan sözlerin amelleri arasına yazıldığını bilen kimse lüzumsuz konuşmaz.”
Ebuzer meraklı bir öğrenciydi, sormaya devam etti:
-Ya Resulallah, Musa’nın (as) sayfalarında ne vardı?
-Hepsi bir takım ibret verici sayfalardan ibaretti. Şöyle ki: 
“Kesin olarak ölüme inanan kimsenin sevinmesine şaşarım.
Cehenneme inanan kimsenin gülmesine şaşarım. 
Kadere inananın yorulmasına şaşarım.
Dünyanın sakinleriyle birlikte değişikliklere uğradığını görmesine rağmen ona meyledene şaşarım. 
Yarın hesaba çekileceğine inandığı halde ibadet etmeyene şaşarım.”
Ebuzer, Peygamberimize (sav) döndü ve ona şöyle dedi:
-Ya Resulallah (sav) bana tavsiyede bulun.
-Sana Allah’tan korkmanı tavsiye ederim çünkü Allah korkusu her işin başıdır.
Ebuzer, aynı isteğini tekrarladı ve şöyle dedi:
-Ya Resulallah, bana bir tavsiyede bulun!
-Kur’an’ı oku! Allah’ın zikrine sarıl çünkü Allah’ı zikir senin için yeryüzünde ışık, gökte saklanan bir azıktır.
Ebuzer, üçüncü defa aynı isteğini tekrarladı:
-Ya Resulallah, bana daha tavsiyede bulun!
-Sakın çok gülme zira çok gülmek kalbi öldürür, yüzünün nurunu söndürür.
-Ya Resulallah, bana daha tavsiyede bulun.
-Cihaddan geri kalma çünkü cihat ümmetimin ruhbanlığıdır.  
-Ya Resulallah, bana daha tavsiyede bulun.
-Çok konuşmamaya çalış çünkü bu, şeytanın senden uzaklaşması için bir vesile, dinini koruman hususunda bir yardımcıdır.
-Ya Resulellah, bana daha tavsiyede bulun.
-Fakirleri sev, onlarla birlikte ol.
-Ya Resulellah bana daha tavsiyede bulun.
-Senden aşağıdakilere bak, senden üstün olanlara bakma. Bu, Allah’ın sana verdiği nimetleri küçümsememen için en uygun yoldur. 
-Ya Resulellah, bana daha tavsiyede bulun.
-Acı da olsa gerçeği söyle.
Ebuzer, onuncu defa aynı isteği tekrarladı ve şöyle dedi:
-Ya Resulellah, bana daha tavsiyede bulun. 
-Bildiğin kusurların seni, halkın eksiklerini araştırmaktan alıkoysun. Yaptığın bir işi başkaları yaptığında kızma. Kendi noksanlarını görmeyip insanların ayıplarıyla meşgul olman, yapmakta olduğun bir işi insanlar yaptığında kendilerine kızman ayıp olarak sana yeter.
Peygamberimiz (sav) elini Ebuzer’in göğsüne vurarak şöyle dedi:
-Ey Ebuzer, tedbir gibi akıl, yasaklardan sakınmak gibi Allah korkusu (vera), güzel ahlak gibi servet yoktur.  
Allah Resulü (sav) son derece sabırlıydı, öğrencilerine bire bir eğitim verdi. Ebuzer (ra) “Bana tavsiyede bulun.” ifadesini 10 defa tekrarlıyor; buna rağmen Peygamberimiz (sav), yeter, demiyor. Sabırlı davranıyor, her defasında başka bir tavsiyede bulunuyor. 
Öğrenci soru sorduğu zaman öğrenmeye hazır ve dikkati yerinde demektir. Böyle anları Gönüller Sultanı (sav) değerlendirdi ve birbirinden önemli tavsiyelerde bulundu. 
Ebuzer ve Suffe öğrencilerini kendisinden sonra İslam ümmetine öğretmenlik yapacak, öğrendikleri elmas hakikatleri diğer Müslümanlara aktaracak şekilde eğitti. Ölümsüz hakikatleri ders verdi, son derece sabırlı davrandı ve onları önemsedi. 

29. En Başarılı Öğretmen Hz. Muhammed’in (sav) Eğitim Metotları
Sabırlı davrandı, soruları öğretme fırsatı olarak gördü, sabırla cevap verdi. 
Öğretmen, anne ve baba; öğrenci ve çocuklarına karşı sabırlı davranmalı, çocukların meraklarını ve sorularını değerlendirmeli, öğrenmeye hazır oldukları vakitleri ders verme zamanı olarak görmeli.
Öğrenci aynı soruyu defalarca sorsa da usanç ve bıkkınlık göstermeden sorunun cevabı anlatmalı. 
En etkili eğitim, bire bir yapılan eğitimdir. Eğitimci; öğrencinin etkili öğrenme biçimini, anlama ve kavrama hızını, merak ettiği hususları dikkate almalıdır.  (EĞİTİMDE HZ. MUHAMMED (SAV) MODELİ; Prof Sefa Saygılı, Ali Erkan Kavaklı, Dr. Ali Akben, Ahmet Demirel, Burhanettin Saygılı, Adnan Kalkan, Mustafa Duran, Duran Çetin, Prof. A. Halim Ulaş, s. 242, Ensar Neşriyat)

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.