BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Bina yapıyoruz temel zayıf. Eğitim veriyoruz temel zayıf. Siyaset yapıyoruz temel zayıf. Çocuk yetiştiriyoruz temel zayıf.

Temel zayıf olunca da ufak bir sarsıntıda hepsi başımıza yıkılıyor.

Ticaret yapıyoruz hileli, eğitim veriyoruz hileli, siyaset yapıyoruz hileli, çocuk yetiştiriyoruz hileli.

İnşaatımız hileli. Temeli sağlam atılan bina elbette maliyetli oluyor. Satış bedeli pahalı olunca zor satılıyor.  Ucuza mal edilen binalar değerinin çok üzerinde alıcı bulabiliyor ve yapana çok daha fazla para kazandırıyor. Dolayısıyla kalitesizliğe davetiyeyi toplum olarak hepimiz birlikte çıkarıyoruz. Kimimiz kalitesizliği üretiyor kimimiz de kalitesizliği satın alıyoruz. İktisat teorisi tıkır tıkır işliyor. Arz ve talep meselesi...

Ticaretimiz hileli. Kalitesizliği satıyor, kalitesizliği satın alıyoruz. Kalitesiz kaliteli mal ile karıştırıp tezgâha diziyoruz. Kaliteli malı vitrine koyup kalitesiz malı, kaliteliyi öne sürerek sanki ‘aynı malmış’ gibi aynı fiyata satıyoruz. Öndeki malın cazibesi arkadaki bozuk malın satışını sağlıyor. Alıcı olanlarımız bu kazığı bir milyon kere yediğimiz halde aynı delikten bir milyon bininci kez yine geçiyoruz. Halbuki “Müslüman aynı delikten iki kere sokulmaz” diye bir hadis var. Yani Müslüman Müslümanca olmayan işlere bulaşmaz, manasında. Dolayısıyla hileli satış yapılmasına davetiyeyi yine biz çıkarmış oluyoruz. Yine iktisat teorisi tıkır tıkır işliyor. Ne kadar talep o kadar arz.

Eğitimimiz hileli. Sınıfta kalmak yok. Başarılı olanla başarısız olan aynı safta olabiliyor. Parası olan, başarısı olmasa da parayı basıp doktor, avukat, mühendis olabiliyor. Özel paralı üniversiteleri kast ediyorum. Yine iktisat teorisi işlemeye devam ediyor. Hem de tıkır tıkır. Arz ve talep meselesi...

Eğitimin bir başka yönü... İnsanlar eğitime önem verip, evlatlarını okutmak istiyorlar. 20-25 yıla yakın bir süre “okusunlar” diye evlatlarına para akıtıyor. Yemiyor yediriyor, giymiyor giydiriyor ve öğretmen yapıyor, mühendis yapıyor, doktor yapıyor. Yaşı 30’lara gelince de zar zor bir görev alabilirse maaşa kavuşuyor. Evlilik, ev sahibi olma hayali falan derken ömrü gelip geçiyor.

Buna karşılık, büyük çoğunluk, okula eğitime gerek görmeden asgari ücretle işe başlayıp 20-25 sene okuyanın göreve başladığında aldığı maaştan daha fazla maaş alıyor. “Eğitime okumaya ne gerek var? Bir mühendis yıllarca okuyor, asgari ücretle iş arıyor. Ben ise o okulunu bitirinceye kadar onun ömür boyunca kazanacağı parayı zaten kazanmış oluyorum. Okuyup da ne olacak?” diyor. Haksız da değil sanki. Can boğazdan gelir. Yaşamın amacı zaten boğaz doyurmak... Öyleyse okumadan da bu işi okuyana nazaran daha fazla imkânlarla zaten sağlıyorsun. Al sana eğitim.

Kısaca hali pürmelalimizi yazdım. Yanlışım varsa da gelin siz düzeltin.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.