BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Mehmet Akif Ersoy, milli ruhu diriltmek, asrın problemlerini çözecek nesil yetiştirmek, İslam Birliği idealini inşa etme davası güden bir şairdi. Şiirleri, mısraları, idealleri ve fikirleri milletimizin hafızasında en çok yer eden şairimizdir. 27 Aralık vefat günü, 12 Mart İstiklâl Marşımızın kabul günü, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümlerinde her yıl bir dizi etkinlikle anılır. 

Akif, büyük bir idealisttir, iman ve fikir adamıdır, erişilmesi zor bir sanatkârdır. Safahat’ta örnek bir nesil yetiştirmekte ideallerini anlatır. İslam Birliğini kuracak olan idealist ve örnek neslin nitelikleri önemlidir. 

“Asım’ın Nesli” Akif’e göre şu niteliklere sahip olmalıdır: 

İmanlı ve inançlı olmalı. 

İman, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklar. Akif, Kur’an Müslümanıdır. 

“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı,


Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı.” der. 

Akif, Kur’an tercüme edecek kadar Arapça bilir. Hatimle teravih kıldıracak kadar güçlü bir hafızdır. İslâm’a hayatına tatbik edecek kadar güçlü bir imana sahiptir. “Emredildiğin gibi dosdoğru ol!” emrine harfiyyen uyar; dürüst, vatansever, ahde vefalı, sözünün eri, bağımsız yaşama idealine sahiptir. İslâm’ı bilen ve onu hayatına tatbik eden nesiller yetiştirme ideali, ondan bize kalan en güzel mirastır. Toplumdaki yozlaşma, ahlâksızlık, fikirsizlik, bilgisizlik problemleri İslam ahlakıyla kolayca çözülebilir. 

Vatansever ve idealist olmalı. 

Akif, tam bir vatanseverdi:


“Sahipsiz olan bir memleketin batması haktır;

Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda!

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda!”der.


Ümit dolu olmalı. 

Akif, hayatının her döneminde geleceğe ümitle baktı, ümidini hiç yitirmedi. Birinci Dünya Savaşının kaybedildiği, İstiklâl Savaşının henüz başlamadığı o karanlık günlerde bile ümit dolu bir sesle haykırdı:

“Âtiyi (geleceği) karanlık görerek azmi bırakmak,

Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak!

Hani dünyada inanmam görsem de gözümle,

İmanı olan kimse gebermez bu ölümle.

Ey dipdiri meyyit(ölü)! İki el bir baş içindir,

Davransana! Eller de senin, baş da senindir!”

Müslümanların üstün olduğu şuuruyla yaşamalı.

Allah,dinine sarılan, doğruluktan ayrılmayan ve çalışan müminlere yardım eder. Akif, hep bu şuurla yaşadı. Varlık yokluk mücadelesi verdiğimiz İstiklâl Savaşının en zor günlerinde bile düşmanlara karşı galip geleceğimize inandı ve şöyle haykırdı:

“Doğacaktır sana vaat ettiği günler Hakkın!

Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın!

Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet!

Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklâl!”

Büyük millet olma bilinci taşımalı.

Akif, bin yıldan uzun bir zaman tarih yapan ve tarih yazan milletimizin, büyük bir millet olduğuna her zaman inandı. Bu şuurla büyük işler başarmaya devam edeceğinden hiç şüphe etmedi. Tarih boyunca bağımsızlık şuuruyla yaşadığımızı haykırdı:

“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım.

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım,

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım!”

İşini en iyi yapmalı. 

İstiklâl Marşı’nı yazmaya başladığı zaman arkadaşı Hasan Basri Çantay’a “En güzel marşı biz yazmalıyız.” der ve en güzel şiiri yazmak için çalışır. Yarışmaya katılan 724 şiir arasında en güzel şiir onunkiydi. İşimizi iyi, hatta en iyi yapmalıyız ki bu ülkede bozuk iş kalmasın.

Çalışkan olmalı ve çalışmayı sevmeli, hatta ibadet kabul etmeli.

“Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası;

Dostunun yüz karası, düşmanın maskarası.” der Aziz Akif.

8. Fedakâr olmalı, gerekirse vatanı ve kutsalları için seve seve canını verebilmeli.

9. Dil bilmeli, dünyayı iyi okumalı. Akif, Fransızca, Farsça ve Arpça bilirdi.

10. Birleştirici ve bütünleştirici olmalı, bölücü olmamalı. 

Akif, İslâm Birliği için çalıştı. Birlik ve kardeşliğe önem verdi ve şöyle der:

“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez;

Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”

Akif ruhlu, onun ideal ve inançlarına sahip nesiller yetiştirmeliyiz. O zaman ülkemiz yükselir, milletimiz yücelir, İslam Birliği yeniden kurulur; Batı taklitçileri kahrolur, neslimiz İslam medeniyeti inşasına koyulur; Müslümanlar ezilmekten kurtulur ve huzur bulur.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.