BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Bu konuyu yazmak da, gündeme taşımak da benim açımdan utanç verici. Ama maalesef tablo bu. Konuyu kendilerine defalarca ulaştırdığımız Selçuklu Belediyesi yetkililerinde, bu konuyu çözmeye yönelik tırnak ucu kadar irade ve mahalleyi düşürdükleri çaresizliği görecek kadar da feraset olmadığı için konu, gazete köşesinde makale olacak kadar irtifa kazanıyor.  

LDP Genel Başkanı Besim Tibuk’un yıllar öncesinde söylediklerinden derlenen bir video var. “Seçim nasıl kaybedilir?” diye isimlendirip Youtube’ye yüklemişler. Adam birçok konuda maalesef dibine kadar haklı. Türkiye’de odası boşaltılıp kapısına kilit vurulacak o kadar çok makam ve kurum var ki. O kurumları ve makamları, içini insandan arındırıp kendi haline bıraksan, halkımız için çok daha faydalı sonuçları olur.

Milletin tırnaklarıyla üretip verdiği maaşı, sadece mesai saatleri içinde kamusal alanda olmakla ödediklerini zannedenler, bu milletin yakalarına yapışacağı gün, kendilerini çok çetin bir hesabın içinde bulacaklar. Sıfır iradeli adamlar, sıfır cesaretli adamlar, üç beş kuruş fazla maaş almak için, ne iradelerinin ne de cesaretlerinin yetmeyeceği dağlar kadar yükün altına girip, o yükü ve kendilerini makam odalarına kilitleyerek çözdüklerini zannediyorlar.  Yazık. Çok yazık. Size değil. Kendilerini size duyuramayan bu millete yazık. Siz zaten kaşarlanmış ve size iletilen sorunları çözmeden makamın hakkını verdiğini zanneden zavallılarsınız.


 
Şeker Mahallesi Hattat Rakım Sokağın içinde metruk bir ev var. Yıkılmış. Enkazı hem görsel olarak hem de güvenlik açısından oldukça riskli bir durum arz ediyor. Korku filminden çıkmış gibi. Bölge, kentsel dönüşümden dolayı on binlerce insanın yaşadığı bir alan. Aralarda eski evler de var. Çoğunda Suriyeli sığınmacılar oturuyor ve bana göre bu tablonun işe yaradığı tek nokta da orası. Mazlum Suriyeliler hiç olmazsa başını sokacak bir mekân buluyor. 

Fakat Hattat Rakım Sokağın içinde bulunan bu metruk evde sahibi kutsal ve fakat çok etkili olduğu zannedilen birisine ait onlarca başıboş köpek var. Mahallenin çocuklarının canına okuyor. Sabaha kadar koro halinde havlayıp mahallede yaşayan binlerce insanı canından bezdiriyor. Ama o kutsal şahıs her kimse, belediyede çok ama çok etkili birisini tanıdığı için kimse o köpeklere dokunamıyor.  Yani anlayacağınız mahalle, kutsal sahip ve onun tanıdığı o çok ama çok etkili belediye görevlisi arasında telef olup gidiyor. Aileler çocuklarını sokağa salamıyor. En son geçen gün köpekler bir çocuğu ısırıyor ve gelen görevli, kutsal sahibin belediyedeki o çok yetkili ismi aramasıyla tırsıyor ve çekip gidiyor. Koskoca belediye,  köpekler yüzünden mağdur olan binlerce aileye el uzatamıyor. Niye? Kutsal sahip ve onun belediyedeki üst düzey tanıdığı yüzünden.

Ne bu köpekler ne de bu kutsal sahip ve onun belediyedeki bu çok yetkili adamı, haklarında yazı yazılmayı hak etmezler. Hak etmezler de, ortada çözülemeyen bir zulüm ve derebeylik durumu var. Devletin formel kurumları bu sorunu vatandaşın talebi doğrultusunda çözmek zorunda. Bu bir lütuf değil, görev. Herkes köpeğini, şartlarını sağlayabildiği alanlarda besleyebilir. Hiç kimse kendisinin yaşamadığı bir yıkık ve metruk alana, onlarca başıboş köpek bırakıp, binlerce insanın mağduriyetine sebep olamaz. Görevi bu duruma müdahale etmek olan zevat da, kurumda işgal ettiği makam odasında kahve içerek oynanan tiyatroyu seyredemez. Seyrederse de bunun bedelini toplum ve hukuk önünde öder. 

Neticede, cesaretiniz ve iradeniz neye yetiyorsa o kadar görev üstlenin. Hiç kimse taşımayacağı yükün altına girmek zorunda değil. Girdiği yükü de taşımak zorunda.

Bu ülkede yangın olursa da, asayişe dönük bir sıkıntı yaşanırsa da, sağlıkla ilgili bir ihtiyaç varsa da kimin muhatap olacağı bellidir. Sorun, telefonun karşısındaki şahsın duruşundadır. Koskoca devleti temsil ettiğini iddia eden cüce kafalar, devleti kendi beyincikleri kadar küçültmeye ve çalışamaz hale getirmeye kalkarlarsa bu millet bunu affetmez.
Bu ülkede sahipsiz köpekler tarafından parçalanan sayısız çocuk ve savunmasız kadın var. Tüm köpekleri toplasanız şu mübarek gün Şeker mahallesinde ısırdıkları o çocuğun tırnağı etmez.   

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.