BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Akrabalık çok değerlidir.

Sağlam bir aile, sargın bir akrabalık bağı ile bağlanmış toplumlar kolay kolay çözülmez.

Dinimiz akrabalık ilişkilerine büyük önem verir. İslam, insanı önce aile ve akrabalarıyla, sonra komşu ve bütün Müslümanlarla kardeşlik ilişkileriyle bağlar.

Kur’an-ı Kerim’de “Allah’a karşı gelmekten, akrabalık bağlarını koparmaktan sakının” buyurulur. (Nisa Suresi, Ayet:1)

 

SILA-İ RAHİM

Dinimizde akraba haklarını gözetme, onları ziyaret etme, iyilik ve yardımda bulunmaya sıla-i rahim denir. (İslam Ansk. Cilt:37, Sayfa:112)

Peygamberimiz sıla-i  rahimin Allah’ın bir emri olduğunu belirtmiş ve bunu kendisi de ısrarla emretmiştir.

İslam alimleri, ayet ve hadislere dayanarak sıla-i rahimi gözetmenin FARZ, akrabalık bağlarını koparmanın ise HARAM olduğunu söylemişlerdir.

Peygamberimiz (SAV) “Akrabalık bağını koparan (cezasını çekmeden) cennete giremez” buyurmuşlardır. (Buhari-Müslim)

 

SILA-İ RAHİM GÖREVİ

Sıla-i rahim görevi ziyaretle başlar. Ziyaret sevgi-saygıyı arttırır, dayanışmayı güçlendirir. Salgın hastalık dolayısıyla gidilip gelinemese de telefonlaşmak, bir selam ve güzel bir söz sıla-i rahim yerine geçer.

Peygamberimiz “Akraba ziyareti kadar sevabı peşin gelen bir iyilik yoktur. Akraba ziyareti kulu Allah’ın rahmetine yaklaştırır, rızkını çoğaltır, ömrünü bereketlendirir” buyurur. (Tenbihül Gafilin, Sayfa:132)

Akrabaları gözetmek, maddi-manevi yardımda bulunmak sıla-i rahimdir. Her hafta Cuma namazı hutbesi sonunda hocalarımız NAHL SURESİ nin 90. Ayetini manasıyla beraber okurlar. Bu çok güzel bir uygulamadır. Bu ayette Allah (cc): Adaleti, iyilik yapmayı ve yakınlara bakmayı emreder. Allah (cc) burada akrabalara yardımı özellikle zikretmiş ki önemi açığa çıkarılsın.

Peygamberimiz (SAV) “Akrabaya yapılan yardımın biri sadaka, biri de sıla-i rahim olmak üzere iki sevabı vardır” buyurur.

Yine Peygamberimiz “kişiyi cennete götürecek bir iş söyler misiniz” şeklindeki bir soruya karşı Peygamberimiz “Allah’a kulluk edip O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsın, namazını kılar zekatını verirsin ve akrabanı gözetirsin” buyurmuştur. (Buhari-Müslim)

Şunu burada belirtelim ki, yardım sahibi karşı şahsa verdiği malı bir ikram olarak düşünmemelidir. Bu yardım Allah’ın emridir, yapan borçtan kurtulur.

 

FAZİLET SAHİBİ KİMSELERİN YARDIMI

İslam Tarihinde meşhur olmuş bir olayı burada arz etmek istiyorum. Hz. Ebubekir’in kızı ve Peygamberimiz (SAV) ‘in zevcesi Hz. Aişe validemize büyük bir (iffetsizlik) iftirası atılmıştı. Yalanın en çirkini olan bu iftira olayına karışanlar arasında MİSTAH da vardı.        

Hem akrabası hem de fakir olduğu için Hz. Ebubekir Mistah’a yardım ederdi. İftira olayından sonra Hz. Ebubekir yardımı kesti, bir daha yardım etmemeye yemin etti.

Bu olay üzerine “İçinizden faziletli ve servet sahibi kimseler yemin etmesinler” anlamındaki Nur Suresi 22. Ayeti nazil oldu. Hz. Ebubekir bu emre binaen Mistah’a yardıma tekrar devam etti. (Safvetüttefasir Cilt:4, Sayfa:221) Bu davranış her kişinin kârı değildir.

Hz. Ebubekir yüksek bir şahsiyettir, kerem ve fazilet sahibidir. Kötülüğe iyilik, zulmedeni affetme, Hz. Ebubekir gibi cennet ehlinin huyları arasındadır.

Akrabalara fiîli, sözlü bir zarar vermemek, onları kötülememek, küsmemek, hısımlık bağını kesmemek de sıla-i rahimden sayılır.

 

KÖTÜ AKRABALAR

İnsan bir başkasından gelen kötülüğe katlanabilir. Fakat kendi yakınından gördüğü hakaret ve zulmü içine sindiremez.

Allah’a isyan eden, itikatı bozuk, insanlara zararı dokunan, iftira atan, yalana şahitlik yapan, zalim olan (akrabalar varsa) bunlardan her halde yüz çevirmek, selamı kesmek gerekir.

İslam’ın ilk yıllarında başta Ebu Cehil ve diğer İslam düşmanları Peygamberimize acımasızca hasımlık yapmalarına rağmen Kur’an’da bunların isimleri geçmez. Fakat Peygamberimizin amcası olan ve Peygamberimize zulmedenlerin en başında gelen Ebu Leheb hakkında “Tebbet Suresi” nazil olmuştur. Bu sure Ebu Leheb ve karısının akıbetinin çok feci olacağını, alevli bir ateşle cezalandırılacaklarını dile getirir.

 

AKRABALARIN KOMŞULUĞU

Hz. Ömer valilerine yazdığı mektupta “Akrabaların birbirlerini ziyaret etmelerini emredin. Fakat birbirlerine komşu olmalarını yasaklayın” demiştir. Çünkü komşuluk ve akrabalık haklarına riayet edilemezse araya soğukluk girer, ayrılığa ve akraba bağlarının kesilmesine sebep olur. (İHYA, Cilt:2, Sayfa:546)

 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.