Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması, dış politikaya yeni bir dosya ekledi. İslam dünyasından destek gelirken, başını Yunanistan’ın çektiği bazı ülkeler ise beklendiği gibi karara tepki gösterdi. O nedenle öncelikle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile konuştum, Ayasofya kararına yönelik tepkileri sordum.
Çavuşoğlu çok keskin bir çizgi ile ayırdı.
“Ayasofya Camisi, 1462’de cami olarak vakfedilmiştir ve buna uygun olarak cami olarak kullanılmalıdır. Bu konuda ‘Ayasofya açılsın’, ‘Açılmasın’ gibi görüşlere saygımız var. İnsanlar olumlu-olumsuz görüş bildirebilirler. Herkesin görüşüne katılmasak da saygı duyarız. Ama Türkiye’nin egemenlik haklarına müdahale edici şekilde yapılan açıklamaları ve yorumları da şiddetle reddediyoruz” dedi.
YUNANİSTAN’A TEPKİ GÖSTERDİ
Türkiye’nin hükümranlık haklarına müdahale edici açıklamalar yoğunlukla Yunanistan’dan geliyor. Çavuşoğlu’na Yunanistan tarafından yapılan açıklamaları sordum.
“Yunanistan şu anda Avrupa’da başkentinde cami olmayan tek ülke. Ülkenin ikinci büyük şehri olan Selanik’te de sürekli açık bir cami yok. Diğer taraftan Lozan Antlaşması’na rağmen Batı Trakya’daki Müslümanlara yaptığı zulüm ortada. Yunanistan bu konuda dünyada en son konuşacak ülke” diye konuştu.
Yunanistan’ın tepkisi sürpriz değil. Ama Yunanlılar biraz çizmeyi aşmaya ve Ankara’nın sabrını zorlamaya başlamış.
UNESCO’NUN TEPKİSİ YERİNDE Mİ?
Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi kararına bir tepki de UNESCO’dan geldi. Ayasofya, Dünya Kültür Mirası’nda yer aldığı için Çavuşoğlu’na UNESCO’nun tepkisinin ne anlama geldiğini sordum.

