BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Değerli okuyucularım.

 

Bu defa karşınıza kendime ait bir şiirle çıkmak istedim. İstedim ki tertemiz gönüllere, vefalı yüreklere bu defa da şiir ile hitap edeyim...

 

 Düşüncelerime ve hayata bakış tarzıma göre, şiir severler, türkü severler duygusal insanlardır. Onlardan hiçbir kimseye kolay kolay zarar gelmez?

 

Son zamanlarda yaşadığımız acı olaylar; insanlığın nereye doğru gittiğini açıkça gösteriyor bizlere. Bırakın bir başkasını, bir insan; kendi anasını, kendi babasını, kendi kardeşlerini, kendi çocuklarını nasıl katledebilir? Bir insan; insan olmanın vasıflarını benliğinden atıp, nasıl canavarlaşabilir? Kendisinin dünyaya gelmesinin sebebi olan anasına babasına nasıl kıyabilir?

 

Böylesi olayların kendi ev ortamında bile vuku bulma ihtimaline karşılık, sokağa çıktığımızda kime güvenip de rahatlıkla dolaşabilecek, çoluğumuzu çocuğumuzu kime nasıl emanet edebileceğiz? Komşumuzun, çocuğumuza hangi tuzakları hazırlamış olduğunu nereden bilebileceğiz?

 

İnsanlarımızı manevi iklimden uzaklaştırma çabalarının, olmadık korkular ihdas ederek, geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz evlatlarımızın; et ile kemikten ?ruhsuz birer heykel? olarak yetiştirilme gayretleri nedendir? Bu hal, bilinçli bir çabanın sonuçları mıdır, yoksa ?geleceğin; kendi dünya görüşlerinin uygulanmasında yattığını? iddia eden masumane düşünceler midir?

 

Bir taraftan ?vatan?, ?millet?, ?Allah?, ?Kitap?, ?Kuran? derken; diğer taraftan, bu değerlerden uzaklaştığımızı fark edebiliyor muyuz acaba? Nedir bu koltuk hırsı? Nedir bu ?benlik??, nedir bu ? kendini beğenmişlik??, nedir bu ?yönetirsem ben, yoksa hiç kimse? anlayışı? Nedir bu; ?vatanın öz evladı? payesini sadece kendinde görmek duygusu?

 

Doğruları yanlış, yanlışları doğru yapma gayretleri nedendir?

 

Şair Talib-i Kadim:

?Çeşm-i insaf kadar kâmile mîzan olmaz

Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz? demiş.

Yani, ?olgun insan için değerlendirme terazisinin en güzeli; insaflı bir göze sahip olmaktır. Kişinin kendi eksiğini bilmesi gibi irfan/kültür olmaz? demiş.

İstiklal Marşımız?ın Şairi Akif Merhum ne güzel ifade edivermiş:

?Allah?a dayan, sa?ye sarıl, hikmete ram ol!

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol? 

İfade etmiş olduğum bu duygular içinde yazmış olduğum şiirimi sizlerle paylaşmak istedim.  Hayata öyle bakanlara bir sitemimdir bu şiir.

 

Bir de Böyle Bakayım Dedim

Duyguları yok ettim, attım bedenden.
Bir de böyle bakayım, dedim hayata.
Kurtulup; niçin, nasıl hem de nedenden,
Bir de böyle bakayım, dedim hayata

Sildim tüm öğrendiğim, ar?ı, hayâyı.
Attım hamurumdaki, asil mayayı.
Düşünüp hülyalarda, süslü sarayı,
Bir de böyle bakayım, dedim hayata

Anayı, babayı hep sevdiklerimi,
Vatanı, milleti ve övdüklerimi,
Terk edip de bir ömür verdiklerimi,
Bir de böyle bakayım, dedim hayata

?Bilgi hazine? derler, kim demiş onu?
İtibar para imiş, unutma bunu,
Unutarak vefanın ne olduğunu,
Bir de böyle bakayım, dedim hayata

Geçmişi nefret ile anayım artık,
Yaşamak; budur, böyle, sanayım artık,
Zevki sefalarıma, dalayım artık,
Bir de böyle bakayım, dedim hayata

?Dünya ebedi imiş?, böyle dediler.
?Yemezsen yerler gardaş, söyle? dediler
?İlgisi yok, yetim ve tüyle? dediler
Bir de böyle bakayım, dedim hayata

Götürseler beni de her gün sarrafa
Birer çeyrek koysalar altından rafa
İtikadım tamdır da öbür tarafa.
Bir de böyle bakayım dedim hayata

(Mayıs 2009/Konya)

Tayyar YILDIRIM

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.