Ümmühan DÜNDAR

Şehadet çehrelim;

09 Temmuz 2020 19:57

Bakışlarına, kanatlanan bir muştu mıhlanmış, uçmak için pervaza konan güvercin misâli. Temmuzî bir mahşerde titrercesine yükselen bir nefes demirlemiş iliklerine. Yitik bir coğrafyanın yankısını yudumlamışsın kanarcasına. Ve didârında meftunmuş meğer şehadete ermişçesine uzanan bir zafer.

 

İmkâna karşı imana bürünen hür parıltılar belirmiş sinende. Ki bu ârazlar, tankların karşısında devleşircesine her zerresinde bir kudsîyet barındırmış. Okunan her selânın yüreklerin dehlizini uyandıran bir çağrı olduğu âşikârmış, vatanı göğsünde taşıyanlarca. Her fehmedişte Halisdemir gibi visâle ermişçesine bir adım daha yaklaşmanın fısıltıları çırpınmış kulaklarda. Gölbaşı’nda bombaların her kemirişinde göğü, şehadeti muştulayan mahfî bir rayihanın esintilerini getirmiş bu uyanış. Kiminin sırtına omuzlanmış dalga dalga bir nişâne, kiminin bakışlarında yankılanmış, kimininse sinesine kazınmış, taşınmış tabutunca.

 

Gâzilik unvanını omzunda nişâne olarak taşıma vâzifesiyle muvaffak olan bir meclisi prangalamak ne mümkün?! Ki zulmetin her adımında, bastonuyla kanatlanan ağır yürekler dikilmiş bir bir karşısına. Hangi edvarda dayatmalarla dizginlenmek istense şehadeti kuşanmayı arzulayan sîretler, vuslâtı katık edip ruhlarına, hükmetmiş asırlara. Ne vakit yağma edilmeye çalışılsa sînelerdeki cevher, bayrağını sandalyesine kuşayan bir yürek, arşınladığı her vatan kıvrımında muhafızlığa bürünmüş. Oyuncak kamyonuyla sırtlayıp zaferi, hüküm sürmüş bir ebabil kanadında minik bir öncü. Kenet vurulmak istenen her soluğun ardında, dünyaya aynı anda emekleyip şehadete de aynı lahzada kanat çırpan ikiz nefesler dirilmiş.

 

Ey bayrağı sırtlayıp da şehadete adımlayan muzaffer nakışlım;

Bayramlarda öpülecek bir elin yokluğuyla kalan yetim parıltıların, şehadet tütsünü yüreğinin bir pâresi için muhafaza etme gayretiyle çırpınan bir eşin akisleri kalıplaşmış bakışlarında. Merhâle merhâle katettiğin bu kudsî yolculuğun zirvesine oturtmuşsun mihengini.

 

Hamd olsun ki, her uhdeye karşı sîretinde demlenen bir fütuha kuşanmış yine Âsım’ın nesli. Ve bir hilâlin ziyası yansımış dalga dalga şafak rengi bir sancağa.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

GÜZ HİKMETİ-3
06 Aralık 2020 19:57

GÜZ HİKMETİ-2
01 Aralık 2020 19:57

GÜZ HİKMETİ
25 Kasım 2020 19:57

BİR KENDİLİK MUHASEBESİ 2
09 Temmuz 2020 19:57

BİR KENDİLİK MUHASEBESİ
09 Temmuz 2020 19:57

HAKÎKÎ BİR DÜŞE, ‘YÜREK’LE EMEKLE! / 2
09 Temmuz 2020 19:57

MISRALARIN FETHİ
09 Temmuz 2020 19:57

AĞIR YÜREK
09 Temmuz 2020 19:57

AĞIR YÜREK
09 Temmuz 2020 19:57

ÜSTAD?A MEKTUP
09 Temmuz 2020 19:57

KULLUĞUN LEZZETİ: İHLAS
09 Temmuz 2020 19:57

EMANET EMİN ELLERDE
09 Temmuz 2020 19:57

GELİBOLU
09 Temmuz 2020 19:57

AŞKININ BİR DAMLASINI YÜREĞE SIĞDIRMAK
09 Temmuz 2020 19:57

GÖZLERDEKİ ŞEMS
09 Temmuz 2020 19:57

MEHMED?İME MEKTUP
09 Temmuz 2020 19:57

AŞKINDAN BİR KATRE
09 Temmuz 2020 19:57

BİR SEYYAH
09 Temmuz 2020 19:57

AVUÇLA YÜREĞİNİ, DÜŞ PEŞİNE BİR HAKÎKÂTİN
09 Temmuz 2020 19:57

AVUÇLA YÜREĞİNİ, DÜŞ PEŞİNE BİR HAKÎKÂTİN 2
09 Temmuz 2020 19:57

YÜREK HEYBESİ
09 Temmuz 2020 19:57

DİRİLİŞİN MUŞTUSU
09 Temmuz 2020 19:57

HAKÎKÎ BİR DÜŞE, ‘YÜREK’LE EMEKLE!
09 Temmuz 2020 19:57

Tüm Yazılar