12 Ekim 2025
Ambalajlı su piyasası, son bir yılda yaşanan ve adeta bir "zam yağmuru"na dönüşen fiyat artışlarıyla vatandaşın bütçesini zorluyor. Özellikle 19 litrelik damacana su fiyatlarındaki fahiş artış dikkat çekiyor.
RESMÎ TARİFE RAFLARDA YOK: 110 LİRALIK SU 195 LİRA
İstanbul Sucular ve Meşrubatçılar Odası’nın belirlediği resmî satış tarifesi 19 litrelik damacana için 110 lira olmasına rağmen, piyasada bu fiyata ürün bulmak neredeyse imkânsız. Tüketiciler, markasına göre 135 liradan başlayıp 195 liraya kadar çıkan fiyatlarla karşılaşıyor.
Bazı markalar son bir yılda iki hatta üç kez zam yaparak, artış oranında kiraları bile geride bıraktı. Ev teslimiyle satılan suların fiyatı markaya göre 135 ile 190 lira arasında değişiyor. Damacanası olmayanlardan ise yeni bidon için 250 ila 300 lira depozito ücreti talep ediliyor.
Küçük ambalajlı sularda da durum farklı değil:
-
5 litrelik sular: 25–75 lira
-
1,5 litrelik sular: 15–35 lira
SUYUN GERÇEK MALİYETİ YÜZDE 3
Yapılan araştırmalar, satılan bir damacana suyun içindeki suyun gerçek maliyetinin toplam fiyatın sadece yüzde 1 ila 3’ünü oluşturduğunu gösteriyor. Yani 150 liraya satılan bir suyun gerçek değeri yalnızca 1,5 ila 3 lira civarında. Geri kalan büyük pay ise ambalaj, nakliye, personel, reklam ve pazarlama giderlerine ayrılıyor. Ancak son dönemde akaryakıt ve personel maliyetlerinde ciddi bir artış olmamasına rağmen fiyatlar hızla yükselmeye devam ediyor.
YABANCI ŞİRKETLERİN KONTROLÜ VE KARTEL İDDİASI
İstanbul Sucular ve Meşrubatçılar Odası Başkanı Ahmet Turan Akkaya, "Bu zamların hiçbir gerekçesi yok," diyerek tepki gösterdi ve konunun Ticaret Bakanlığı’na şikâyet edildiğini belirtti. Türkiye Gazetesi’ne göre, ambalajlı su pazarının büyük bir kısmı yabancı markaların kontrolünde. Akkaya, yabancıların pazarı yönetmesi nedeniyle tarifeyi fiilen onların belirlediğini ve içme suyu gibi stratejik bir ürünün bu durumda olmasının riskli olduğunu vurguladı.
Rekabet Kurumu'nun Mayıs ayında iki büyük su şirketine "ortak fiyat belirledikleri" gerekçesiyle kestiği 26 milyon TL'lik ceza, dev şirketlerin ciroları karşısında caydırıcı olmaktan uzak kaldı. Sektör temsilcileri, fiyat rekabetinin yerini "sessiz bir kartel düzeni"nin aldığını savunuyor.
HİZMET KALİTESİ VE HİJYEN ŞİKÂYETLERİ ARTTI
Fahiş fiyatların yanı sıra sektörde hijyen ve hizmet kalitesi de düşüşte. Vatandaşlar, bazı markaların dönüşümlü damacana sisteminde yeterli temizlik yapmadığı, yosunlu ve kötü kokulu bidonlarla karşılaştıklarını bildiriyor. Kuryelerin iş yükü nedeniyle bu işi bırakması ise teslimatlarda ciddi gecikmelere yol açıyor.
RESTORAN VE KAFELERDE SUYA 'ALTIN DEĞERİ'
Fahiş fiyat uygulamaları restoran ve kafelerde zirveye ulaştı. 330 mililitrelik küçük şişe suların 30 ila 90 lira arasında satıldığı görülüyor. Aksaray’da iki küçük suya 170 lira isteyen bir işletmeye ceza kesilmesi, Bakanlığın ülke genelinde denetim başlattığı bilgisini yeniden gündeme taşıdı.
TÜKETİCİDE 'HİZMET BEDELİ' ŞÜPHESİ Eve sipariş damacana suyun 150 lirayı aşmasına karşın, toptancılardan "gel-al" yöntemiyle alınan suyun fiyatının 35 liraya kadar düşmesi, aradaki büyük farkın "zam" yerine "teslimat ve hizmet bedeli" adı altında fazladan ücret alındığı düşüncesini güçlendiriyor.

