BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Dünyamızın herhangi bir yerinde, kim olursa olsun, insan olan her yerde gönüllerde taht kurmayı başaranların gönül gözüyle görüp gönül diliyle söyleşenler olduğunu görüyor, biliyoruz.

        Yunus Emre’den Karacoğlan’a, Aşık Veysel’den Çobanoğlu’na, Emrah’a yüzlerce misal bulabiliriz. O kadar uzaklara gitmeye bile gerek aslında. Vefatının üzerinden on yıl geçmesine rağmen türküleri, bozlakları dilimizden düşmeyen Neşet Baba bu bahtiyarlardandır bana göre.

        Çalıp söylediği türkülere kulak verin; Garib’in en çok kullandığı kelimenin kendi aksanıyla söylediği gönül olduğunu fark edeceksiniz. Sazının tellerinde nağme olup oradan dalga dalga yayılarak gönüllerimize yol bulan, içimize işleyen sözleri daima gönül gözüyle görüp söyledikleridir. Bunlar küpün dışına sızanlardır.

        ‘Gönül Dağı’ mesela…

        TRT’nin sevilen dizisine de ad olan bu türküde gönül gözüyle görüp, gönül diliyle hissedişin ve nihayet gönül diliyle söyleyişin en saf, en temiz, en dokunaklı haliyle karşılaşır, ta can evimizde yankılandığını anlarız:

        “Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca

        Akar can özümden sel gizli gizli

        Bir tenhada can cananı bulunca

        Sinemi yaralar oy oy oy dil gizli gizli

        Şu kısacık dünya yolculuğunda her şey gönülden ulursa güzel oluyor her şey. İşimizi güzel yaparsak, sözlerimiz ve davranışlarımızda iyiyi ve güzeli komuta merkezi yaparsak, orası huzur diyarı, saadet ülkesi olmaz mı? İşte türkünün devamında Neşet Baba’nın söylediği de budur:

        “Dost elinden gel olmazsa varılmaz,

        Rızasız bahçenin gülü derilmez,

        Kalpten kalbe bir yol vardır, görülmez

        Gönülden gönüle giden yar oy, yar oy, yar oy

        Yol gizli gizli, yol gizli gizli”

        Ömür boyu aradığının kendi gibi gönül gözüyle görüp, sözün gönül diliyle söyleyen biri olduğunu öğreniyoruz çok sevilen başka bir türküsünde Neşet Ertaş’ın:

        “Şu garip halimden bilen işveli nazlı,

        Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?

        Datlı dillim, güler yüzlüm ey ceylan gözlüm,

        Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?”

        İnsan dediğin, taş değilse, duymalı, görmeli, anlamalı karşısındakini. Nasıl mı? Aynı türküye kulak verince buluyoruz sorunun cevabını:

        “Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen,

        Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen

        Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen,

        Gölüm hep seni arıyor, neredesin sen?” 

        Gönül gözüyle görüp gönül diliyle söyleşmek için bu işin eğitimini almaya yahut öyle uzun boylu çabaya filan hiç gerek yok aslında Bu, bir hayat tarzı; insanın kendine, yaratılışına, cümle âleme bir bakışı, duruşu ve hayatı nasıl anlayıp anlamlandırması ile alakalı bir şey. Bu gerçeği de Aşık Şeref Taşlıova’nın gönül gözüyle görüp gönül diliyle söylediklerinden anlıyoruz:

“Arzu iplik sevgi nakış
Ördükçe güzel görünür
Gönül gözü ile bakış
Gördükçe güzel görünür

Zaman ince esen yeldir
Hayat ağaç günler daldır
Mutluluk uzunca yoldur
Vardıkça güzel görünür

Tatlı söz dil arasında
Diken var gül arasında
Hatıra yıl arasında
Durdukça güzel görünür

İnsanı yaşatan hava
Tatlı sözdür derde deva
Herkes hayalinde yuva
Kurdukça güzel görünür

Şeref der ki başka yandan
Kervanım ayrıldı handan
Seven sevdiğini candan
Sardıkça güzel görünür” 

Zaman su gibi akıp gidiyor.

        Gündelik hayatın gürültü ve gümbürtüleriyle ömürler tükeniyor.

        Karayollarımızda trafik terörü var, çok ölümlü kazalar var.

        Bu ülkede “Lütfen sigara içmeyiniz!” uyarısını yapan görevlilere kurşun sıkanlar var.

        Bir hiç yüzünden silaha sarılıp ortalığı kan gölüne çevirenler var.

        Osman Sarı’ının‘Yanmaz da yürekler ateşe atsan’ dediği bir katılık var bakışlarımızda, duruşlarımızda, ellerimizde, dillerimizde.

        Aşığın, şiirinde dikkatimizi çekmek istediği gerçek, bana bugün en az ekmek gibi su gibi ihtiyaç duyduğumuz en önemli en aziz bir şey.

        Mutluluğun sırrı buralarda anlayabildiğimiz kadarıyla. Yani, gönül gözüyle görüp gönülden sevenlerin orada demlediklerini gönül diliyle söylemeyi başarabildiklerinden nasiplenmeyi gönülden istemekte…

        Gönülden bakmak,

        Gönülden sevmek,

        Gönül…

        Bozkırın Tezenesi Neşet Baba’ya ve gönül gözüyle görüp gönül diliyle söyleşen tüm gönül erlerine rahmetler diliyorum.

        Selamların en güzeliyle…

        Hacı Halim Kartal/ 26 Eylül 2022

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.