banner161

banner150

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

           Daha doğrusu tarihin insanlara ve topluma faydası var mı? Acizane tarih Şehit Serkan Taşçı gibi insanlar yetişmesine vesile oluyorsa işe yarar. Pençe kilit harekatı sırasında şehit olan Serkan Taşçının hafızlık arkadaşına gönderdiği şu mesaj tarihin ne işe yaraması gerektiğini ortaya koyuyor.” Abi namazları teyemmüm ile kılıyoz da üzerimiz çok pisleniyor sıkıntı olmaz dimi, imkanlar kısıtlı çünkü. Bu ifadeler yaklaşık 100 yıl önce Çanakkale, Kut cephesinde veya Dumlupınar’daki Anadolu evlatlarının ruhuyla aynı kaynaktan besleniyor.  İşte tarih akademik bilgiyle birlikte bu ruhu veriyorsa tarihtir veremezse kronolojiden öteye geçemez. Kronolojiyi bilmek lazım mı? Elbette lazım. Ama olayın ardındaki insan hikâyelerini bilmezsek tarihi zevksiz nefret edilen bir hale döndürmüş oluruz.

          Mesela Tekâlif-i Milliye emirleri. Kaynaklarda 4- 5 maddesi yazılır. Gazi Mustafa Kemal’in başkomutan olarak yayınladığı ilk belgedir. Sonu “S” ile biten bütün sınavlarda çıkar. Ezberle geç. Ama Şu Çılgın Türklerde geçen köyün delisinin çarıklarını orduya vermesi hikâyesi olayın ardındaki insan hikâyesidir. Asıl anlatılması gereken budur. Pandemi öncesi bu olayı kısa film olarak yapmayı düşünmüştük. Bozkır İHL’de Halil Bekmez ve Mehmet Ali Kaçar hocalarım –Allah selamet versin- bu işe gönül vermişlerdi. Salgın bize bunu da unutturdu. Hepimiz bir yerlere dağıldık. Film işi de böyle bitti.                                                                                                                                                                                 

        Son olarak vatan, din, namus ve millet için hayat boyu engelli kalanlara bir örnek vereceğim. Gazilerimiz onlar. Talha bin Ubeydullah. Uhud gününde      Allah Resulüne isabet edecek bir oka kolunu siper etmiştir. Bu nedenle Gazi olmuş ve hayatının kalan yarısını engelli olarak yaşamıştır. Bu sırada o andan sonrası hiç hesap edilmemiş ve Allah Resulü yolunda gerekirse canımızı veririz denilmiştir.  

       Yazıyı bitirirken şu noktayı özellikle yazmak isterim. Şehrin caddelerine, sokaklarına ve parklarına şehitlerimizin isimleri veriliyor. Bunlar güzel uygulamalar. İlçemdeki bütün okullar neredeyse bu isimleri taşıyor. İsmail Cesur, Muhsin Kiremitçi, Okan Altıparmak veya Coşkun Nazilli bu isimleri kim nerede duyacak. Bu şekilde isimlendirmeler gençlerin dünü unutmamalarına ve bugüne ise bu bilinçle yaşamalarına sebep oluyor. Düşünenlerden Allah razı olsun. Selam ve dua ile.

Mustafa AK

Tarih Öğretmeni

[email protected]

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner155

banner147