banner161

banner150

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Yapmak istediğin ne çok şey var değil mi?

Her güne yeni şeyler yapabilme amacıyla uyanıyorsun.

Yataktan kararlı adımlarla kalkıyorsun.

Vakit kaybetmemek adına elini yüzünü acelece yıkayıp giyiniyorsun.

Evden çıkmak için adımlar atmaya başlıyorsun.

Adım attıkça kendi içinde verdiğin karardan ürkekçe vazgeçebileceğin yönünde sinyaller veriyorsun.

Ama yine de bir şekilde devam ediyorsun.

Ta ki kararı uygulamaya en çok yaklaşabileceğin ana dek.

O son adımı atmak üzereyken vazgeçiyorsun. Aslında vazgeçtim de demiyorsun.

Neyse daha sonra yaparım deyip ertelemeye başlıyorsun.

Her gün bir başka güne.

Sonra aydan aya ve senelere.

Yapmak istediklerinin ağırlığı ve yapamadıkça çoğalan pişmanlık gıcırtısı.

Boşa geçen senelerin hayıflanmaya başlaması.

İçinde daha fazla kalamayan düşüncelerin ayaklanması.

Hem rahatsızlığını hisseder hem de neden bir şeyleri değiştirmek için çabalamaz ki insan?

Bulunduğu halde kalmaya devam etmek daha mı kolaydır?

İstemediği bir hayatı yaşarken kendine acımak daha mı kolaydır?

Gücüm yok deyip insan olmanın sınırlarını ötekileştirmek daha mı kolaydır?

Evet daha kolaydır.

Çünkü insan tanıdık olduğu duygunun içinde yaşamaya alışkındır.

Bu olumsuz bir duygu ve yaşantı olsa bile.

Böyle bir alışkanlığa sahipseniz tehlikeli bir sınırı geçmek üzeresiniz.

Umursamama ve boşverme sınırını.

Kendini önemseme hududunuysa çoktan ihlal etmişşiniz demektir.

Bunun gaflet olduğunu bilemeden yaşlanıp gidersiniz.

Sonra buruşmuş ellerinize, ağaran saçlarınıza bakarak hayatınızı muhasebe edersiniz.

Bir ömürlük zararı görüp isyan edersiniz.

Pişmanlığınızı huysuzluk göstererek ifade edersiniz. Peki ya ne yapmalı?

Şuan en yakınınızdaki saate bakın.

Saate bakabiliyorsunuz.

Demekki hala kendi zamanınızın içinde kanlı canlı yaşıyorsunuz.

Demekki yapmak istediklerinizi yapmak için geç değil.

Hala zamanınız var önce bunu bilin.

Sonra yapmak istediklerinizi öncelik sırasına göre kağıda geçirin.

Ve bir dakika bile beklemeden harekete geçin.

Küçük bir adım bile olsa o adımı atın.

Ne kadar rahatladığınızı ve gücünüzün hala var olduğunu fark edeceksiniz. İşte o an çok sevineceksiniz.

Geri kalan büyük adımlar için şevke geleceksiniz.

Yumağı araladık ipleri düzgünce sarmak artık size kalmış.

Uyanışınız daim olsun. En kısa sürede görüşmek dileğiyle.

Ha tabi bir de onca duygunun arasından mutluluğu bulup mutluca kalmanız istemiyle.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner155

banner147