BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Herhangi birşeyi tanımlarken, sorunun neden kaynaklandığını ve bunu gerektiren sebepleride bilmek gerekir. Sorun şuradan kaynaklanmaktadır. 1- Üretim kimler için yapılmalıdır? 2- Neyin üretilip-üretilmeyeceğine, hangi miktarlarda üretileceğine kimler karar vermelidir? 3- Üretim malları hangi miktarlarda,  ne zaman, ne kadar tüketileceğine kimler karar vermelidir?
       Bu soruların cevabı aynı zamanda, bir ülkedeki ekonomik sistemin, 1- Sosyalizm(toplumsalcılıkk) 2-Komünizm (Ortaklaşacılık) 3- Kapitalizm(anaparacılık), 4- Liberalizm (Özgürlükcülük) 5- Karma sistem (Karma Ekonomi) 6- Faşizm (bağlaşımcılık) 7- Emperyalizm (yayılımcıllık), 8-Anarşizm (otoriteyi reddetme) 9- İslami Ekonomik Model(İsrafsız Hak'ca üretim, adil tüketim)
hangisinin olacağı veya olduğunun cevabıdır.
       T.C. kuruluşundan itibaren hem devletin hem özel sektörün üretim faaliyetinde bulunduğu, karma ekonomik bir sistemi benimsemek ve uygulamakla  birlikte, daha sonraları devletin üretim ve yatırımlardan yavaş yavaş çekildiği, elinde bulunan KİT ve benzeri kuruluşların özelleştirildiği, serbest piyasa ekonomisine ağırlık verilen bir üretim-tüketim modelinde ağırlık kazanılmıştır.
       Bu sistem içerisinde olan veya oluşabilecek tasarruf, yatırım, üretim, ithalat, ithal ikamesi, ihracat, istihdam, gelir dağılımı, bunun getirdiği adaletsizlik veya eşitsizliğin giderilmesi konularını nasip olursa zaman zaman köşemizde yazıp sizlerle paylaşacağız.
       Ancak bugünkü yazımızda, ekonomiler üzerinde bir kara bulut gibi kâbus oluşturan enflasyon, deflasyon ve stagflasyon durumlarından, enflasyonu ve bunun giderilmesi için kamu harcamaları ve alternatif kamu yatırımlarının ve etkileri ve başarı şansları üzerinde duracağız.
       Bu terimlerimizi kısaca bir tanımlarsak, Enflasyon; fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışını ifade eder. Halk arasında hayat pahalılığı olarakda ifade edilir. Deflasyon; genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında  sürekli düşüş göstermesidir. Halk arasında para darlığı diye de ifade edilir. Stagflasyon ise; ekonomide hem enslasyonun, hem deflasyonun aynı anda görüldüğü durumdur. Etkileri her ikisinden de çok şiddetlidir.
       Bizim ülkemizde uygulanan ekonomik sistem veya modele göre enflasyonla mücadelede uygulanacak araçlar şunlardır; 1- Kamu harcamaları, 2- Vergi Politikaları, 3- Devletin borçlanma argümanları 4- Para politikaları ve döviz kurlarıdır.
       Enflasyonist dönemlerde kamu harcamalarında genellikle yapılacaklar veya yapılanlara geçmeden önce kamu harcamasının kısaca bir tarifini yapalım. Kamu harcaması veya gideri, Devletin ağırlıklı olarak yaptığı harcamayı ifade etmekle birlikte, eğitim, sağlık, adalet, savunma, ulaşım ve altyapı gibi alanlarda yapılan harcamalardır.
       Genellikle piyasada arz-talep, üretim-tuketim arasındaki dengesizliklerle birlikte, talebi azaltmak veya kısmak için kamu harcamalarının azaltılması öngörülmektedir. Fakat kamu harcaması kendi içerisinde o kadar alt başlıkları içermektedirki, cari harcamalardan tutunuz, yatırım harcamaları ve sosyal içerikli yardımlar ve transferlere kadar kapsamı geniştir. Burada karar vermek hükümetler için son derece rizikoludur.
       Bana göre, enflasyonla mücadelede kamu harcamalarındaki tercih mihengi, hangi tüketim mallarından  kısa vadede vazgeçileceği, hangi yatırım ve üretimin ötelenebilecegi, tabiri caizse dananın kuyruğunun kopacağı noktadır.
       Bir iki örnekleme yaparsak, ülke olarak füze üretimi ve ARGE çalışmalarını ertelemelidir, millet bahçesi yapımınımı ertelemelidir, eğitim için yurt yapımını ertelenmelidir. Stadyum yapımınımı ertelemelidir, adalet için gelir dağılımındaki adaletsizliğimi giderilmelidir. Yoksa fakirlere yapılan her türlü gelir transferi kısa vadede tüketime gider, zengin sınıflara yapılan gelir transferi, tüketimlerini etkilemez, tasarruf-yatırım-üretim-istihdam- kalkınmaya gider, dolayısıyla her kesimin geliri direk veya endirek artar mantalitesimi uygulanmalıdır. Baleye, heykel yapımınımı öncelik verilmelidir, bu kaynaklar ile yurt dışından getirilen gübre fabrikalarının kurulmasına teşfik olarak verilip tarımdaki girdi maliyetlerimi düşürülmelidir.Gerekli gereksiz yerlere cami yapılması konusunda önlem alınmayıp, yapıldıktan sonra din görevlisi  ataması yolunamı gidilmeli, yoksa gençliğin icki-kumar-sigara-uyusturucu v.b. batıklıklara düşmeyecek çözümleremi kaynakkar transfer edilmeli. Bu örnekler çoğaltılabilir ve uzun uzadıya liste haline getirilebilir.
       Enflasyonla mücadelede sadece parasal parametreler dikkate alınırsa, mal arz ve talebide bu arada toplumun ve toplumda yaşayan fertlerin dini ve ahlaki duygularını da zayıflatmakta, insanların çoğunda maddi ihtirasları artmasına sebep olmaktadır. Uzun vadede bu durumun zararları, telafisi mümkün olmayan yerlere sürükler.
       Enflasyonla mücadele için, toplum tüketici olduğu kadar, üretici ve tutumlu olmak zorundadır ve böyle yetiştirilmelidir. Serbest rekabet hakimiyetinin sürdürülebilmesi için arz-talep dengesi sağlanmalı, fert ve toplumun içinde bulunduğu muzdarip durumların istismarına izin verilmemelidir. Suni fiyat artışlarına göz yumulmamalı, buna neden olan faktörler yok edilerek zorunlu tedbirler alınmalıdır.
       Gerekirse, arzın talebe cevap vermediği enflasyonist dönemlerde, fazla uzun sürmemek şartıyla taban veya tavan fiyatlar tesbit edilerek (narh koymak) böylece bazen tüketiciyi, bazen üreticiyi kollamak yerinde olacak ve karaborsanın önüne geçilecektir. Bazen kamu yararı korunacaksa, büyük zararları küçük zararlarla izole etmekte faydalı olacaktır.
       Kişilerde devletimizde, her zaman dinimizin öngördüğü ve temel ahlaki, etik kurallar gereği, israftan kaçınmalı ama enflasyonist dönemlerde çok daha hassas olunmalıdır.
       Örnek alınacak kişiler veya toplumda numune-i imtisal kabul edilecek kişiler, "olur böyle şeyler", "bal tutan parmağını yalar" türünden, acil ve önemli olmayan kamu harcamalarından vazgeçip, gösterişe dönük harcamaları nötralize etmelidirler.
       Toplumu oluşturan kişiler olarak bizlerde, üzerimize düşen yükümlülükleri aksatmadan ve zamanında yerine getirmeliyiz.
       Kanuni düzenlemeler ve tedbirler, enflasyon yükseldiğinde değilde, böyle durumlar oluştuğunda neler yapılacağı, önceden kanunlarla, devlet otoritesi tarafından belirlenmelidir.
       Başarı ancak böyle sağlanır.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.