Başarı dilinde en önemli manivela, kendine güven ve başaracağına inanmak. Başarı inanç işidir.
İnsan beyni başarma ümidi olursa çalışmaya başlar. “Bu problemi çözebilirim, bu işi başarabilirim.”derseniz beyin çalışır, problemi çözmek için uğraşır. İlk anda probleme çözüm bulamazsa konuyu tekrar tekrar ele alır. Çoğunlukla beyinde şimşekler çakar, ilham gelir ve sorun hallolur.
Eğer bu iş olmaz derseniz beyin çözüm arama sürecini bitirir.
Konferanslarımda öğrencilere;ben de yapabilirim, başaranlardan bir eksiğim yok, onların benden fazla yok, dedirtmeye çalışırım. Herkesin deha potansiyeline sahip olduğunu söylerim.
Yeteneksiz insan yok, yeteneklerini keşfedememiş insan çok.
İnsanı düşünceleri ve hedefleri harekete geçirir.Yeteneklerini geliştirmek için hedef belirlemek ve hedefe ulaşmak için plan yapmak şart.
Plan yapan insan azimli ve kararlı olmalı, asla pes etmemeli, başarısızlık hâlinde yeniden başlama kararı alabilmeli.
İzmir Ödemiş’te konferans vermiştim, beş yol sonra bir mektup aldım. Mektubu yazan Fazıl Çelik şöyle diyordu.
“Hocam, sen beni tanımazsın ama ben sizi hiç unutmuyorum. Benim hayatımı değiştirdiniz. Ödemiş’e geldiğinizde okulu bırakmıştım. İmam hatipte okuyordum, o zaman meslek lisesi mezunlarının üniversiteye girişte 15 puanı kırılıyordu, öğrencilerin istediği yeri kazanması mümkün değildi. Konuşmanızda konuya değindiniz, bunun önemli bir engel olduğunu ama aşılabileceğini anlattınız.
Dediniz ki:
‘Gençler bu engel daha çok çalışarak, daha fazla soru çözerek aşılabilir. Öğrenmek hem zekâyı geliştirir hem beyni besler hem de sevaptır. Vazgeçmek başarısızlığı seçmektir. Başarısızlığı seçmeyin. Allah çalışana yardım eder.
“Ümitsizlik öyle bir bataktır ki düşme boğulursun.
Ümide sarıl sımsıkı seyret ne olursun!”
İlim insanı yükseltir. Şayet sebebiyleüniversite kazanamazsanız meslek yüksek okullarına gidin. Meslek yüksek okulu kazandığınız gün, gözünüzü dikey geçiş sınavlarına dikin. Mutlaka fakülte bitirin. İnançlı insanların düşmanı ve rakipleri çok olur. Kimseden eksiğiniz yok, pes etmeyin!
Sınıfta ya birinci olun veya birinci ile yarışın! Birincilik yarışı başarı getirir!
Televizyon programına konuk olarak aldığımProf Sefa Saygılı anlatmıştı. Okula başladığında babası şöyle demiş:
“Evladım sınıfta herkes senin gibi ya birinci ol veya birinci ile yarış.”
Sefa Bey bu prensiple okul hayatında başarılı bir öğrenci olmuş.
Hocam, sizi dinlerken yanlış düşündüğümü anladım, okula devam etmeye karar verdim. Okulu birincilik ile bitirdim. Sonra meslek yüksek okuluna gittim, kamu yönetimi bölümünü de birincilikle bitirdim. Başbakan R. Tayyip Erdoğan 2011’de katsayıyı kaldırınca yeniden üniversite sınavına girdim. İzmir İlahiyatı kazandım…”
Fazıl fakülteyi birincilik ile bitirdi. Onun başarı hikâyesini Başarını Büyüsü isimli kitabımda anlattım. Kitap 6 baskı yaptı ve birçok gence ilham kaynağı oldu.
Narman ve Oltu’da öğrencilere hitap ettim. Başarı prensipleri anlatıyor ve soruyorum:
“Fazıl’ın hikâyesini beğendiniz mi? Benzerini siz de yapabilir misiniz?”
Öğrencilerin çoğu, yapabiliriz, diyorlar.
Cesaret edemeyenleri yüreklendiriyorum.
Bir öğrenciye neden elini kaldırmadığını sordum.
“Bilmiyorum.” dedi ve omuz silkti. Belli ki öz güveni yoktu, ümitsizdi.
Öğrenciye şöyle dedim:
-Her dersten birinci ile yarışmak zor olabilir ama hiç değilse bir dersten başarı yarışına katılamaz mısın?
Öğrenciler bir dersten yarışa katılabileceklerini söylüyorlar. Bir defasında Ebubekir isimli bir öğrenciyi sahne çağırdım. Bir dersten başarı yarışına girmez misin, dedim.
-Bir dersten olabilir, dedi.
-Bir dersten başarılı olan, ikincisini de yapabilir, üçüncüye de göz dikebilir.
Ebubekir dört dersten başarı yarışına katılabileceğini söyledi.
Alkışlattım ve yerine uğurladım.
Konferans sonrası bir meslektaşım şöyle dedi:
“Hocam, çok iyi motive ettiniz, özgüveni olmayan bir öğrenci idi. Başarma sözü vermesi çok iyi oldu.”
Öğrencilere ve gençlereümit vermeli, hedef göstermeli, başarılı,ahlaklı, iyi insan olmaları için motive etmeliyiz.
Başaranların da bir beyni, iki eli, iki ayağı, bir yüreğivar, bizim de. Donanım itibariyle herkes aynı. Önemli olan yetenekleri keşfedip geliştirmek.
Eğitimci Muharrem Demir, “Küçük Umutlarımız” isimli eserinde ümit zekâsından söz eder.
Başarı için ümit vermek ve motivasyon şart.
