BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Ey Canlar; unutmayalım ki; insanlık için en güzel rehber, ahlakı Kur’an olan Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) “Muhammedün beşerün la kel beşeri, Bel hüve yakutün beynel haceri.” “Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) bir beşerdir; fakat beşer gibi değildir. Belki o taşlar arasında yakut gibidir. Gerçi yakut da taştır; fakat diğer taşlar gibi değildir.”

Gönül isterdi ki O’nu anmak ve anlatmak için, sadece bir haftayla sınırlı kalınmasın.

      O ki, (s.a.v.)  âlemlere Rahmet.

      O ki, Hz. Allah (c.c.)’ın habibim dediği kul’dur.

      O ki, kâinatın karanlığını aydınlatan güzel bir Nur’dur.

      Var mı O’ndan daha güzelini gördüm diyecek bir âdem. O’nu anlatmayı kelimeler mi tarif edecek ona, şaşarım. Gözler mi doyacak ona bakmaya şaşarım. Görmeden de sevilir diyorlar ya,  işte bu beden ve gözler, O’nu görmeden sevdik ya…

         O, yetim bir çocuktu, bir babaydı, bir öğretmendi. ‘O’ güvenilir bir komutandı, hastalara Doktor, dertlilere dermandı. Güvenilir ve vefalı bir eşdi… Açları doyururken, kendisi aç kalan bir Peygamberdi (s.a.v.)… Ne söylersek söyleyelim, ne yaparsak yapalım, onu yâd etmeye gücümüz ve haddimiz olmaz. Valide Sultan’ın dediği gibi; “Muhammed’den muhabbet oldu hâsıl, Muhammed’siz muhabbetten ne hâsıl” düsturuyla Rahmet Peygamberinin rahmet denizinde bir damla olmamız temennisiyle, ‘O’, (rahmet) bizimde gönlümüze düştü, yeşerdi ve Peygamber sevdası olarak aramızda vücut buldu.

       ‘O’nun sevgisi sanatta ve edebiyatta, musiki ve mimaride yer etti.                              

       ‘O’nun aşkı dilde selatu - selam, yürekte ‘ÂH’ olmuştur.

       ‘O’, Suda Ebru, Ebruda gül olmuştur.                              

       ‘O’, bazen gönül dünyamızda bir kaside, bazen de bir naat olmuştur.    

         ‘O’, Yaman dedenin dilinde bir arayış,

         Yunus’un dilinde merhamet Peygamberi,

         Mevlana’nın dilinde aşk Peygamberi,

         Ahmet Yesevi’nin dilinde hikmet Peygamberi olmuştur.

         ‘O’nu Fuzuli su kasidesinde Dicle ve Fırat’ın deli deli akışını, Peygamber sevgisine bağlamıştır.                                              

         Arif Nihat ASYA,  bütün varlığa, bütün kâinata, bütün mahlûkata “ÜMMET OL” çağrısında bulunarak bu duyguyla ‘O’nun için yaşamıştır.                                                               

         Yahya Kemal, “Zaman o gül gibi gül görmemiş” dizelerinde anlatarak, ne büyük hasreti terennüm etmiştir.

      O  istesin muradını gerçekleştirir Hz. Allah (c.c.)

         Zira o Nebi (s.a.v.) varlığın kalbi ve ruhuydu. Yaratılmışların ve bütün sevilmişlerin evveliydi. Evet, O, Allah'ın Sevgilisi. Nasıl sevilmezdi ve sevilince nasıl sevilirdi? Hatice-i Kübra, İsmet ve iffet madeni Hz. Hatice, bütün kalbini ona vermiş, bütün benliğiyle ve ruhuyla onu sevmişti. Hem öyle sevmişti ki, yoluna kurban olacak kadar. O'nu sevdikçe yüceldi, sevdikçe büyüdü. O'nun fikirlerinde, zevkinde, mizacında şahsiyetinde fani oldu.

         O ki; nihayetsiz olan mülkün Seyyidi ve Kevser havuzunun sahibi Cenab-ı Mustafa'nın da zevcelerine karşı duygu ve vefası son derece derindi…

         Âlemde, O'nun sevgisinden, O'nun rızasından başka bir gaye tanımadı...

Şair nede güzel demiş:

“Gül cemalini gören hayran olur efendim,

Can sana, varlık sana, kurban olur efendim.”

O, sevilmeyecek biri değildi ki. O'nun mukaddes cemalinde elmaslar nokta nokta oynaşıyor; güneşler gülümsüyordu.

“Sevdim seni ben âleme rahmet diye sevdim,

Bir benzeri yok, Cenab-ı Ahmed diye sevdim.”

         Hâsılı kelam; O’na binlerce selatu ve selam olsun, İlahi ya rab o’nun bu gece teşrifleri hürmetine bizleri ona gerçek manada nefsimizle, neslimizle ümmet olacak ameller işlemeyi nasip eyle Allah’ım.

         Kalan ömrümüzü geçen ömrümüzden daha hayırlı eyle Allah’ım. Bizden ‘O’nun aline, ashabına, etabına selat selam olsun Ya rab niyaz ederken, Mevlidi-i Nebi Haftanızı tebrik ve tebşir ediyorum kıymetli dostlarım.

 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.