BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO


عمر برف است وآفتاب تموز
أندكى مانه خوجه غرة هنوز

   Ömür kar gibidir,buz kalıplarına benzer, Temmuz ayının güneşi, temmuzun o kavurucu sıcağında sıcak bir günde  güneş nasıl karı ve buz kalıplarını sıcaklığı ile eritiyorsa, aynen böyle birbirini takip eden geceler ve gündüzler de insan ömrünü böyle eritiyor ve  böyle tüketiyor.
   Bu kısa ömrün bitmesine çok az kaldı, zaten Rasulullah efendimizin ümmetinin ömrü diğer ümmetlerin ömrüne göre ikindi ile akşamın arasındaki vakit gibi kısadır, bunun içinde bir insanın kendi ömrü o kadar kısadır ki altmış yetmiş yaş arası pek azı bunu geçer, ama ahiret yolcusu olan bizim beyefendi hala uyanmadı, hangi yolun yolcusu olduğunun farkında değil, azık toplamaya yanaşmıyor, yoldaki engelleri aklına bile getirmek istemiyor, şatafatla, zevkle, gafletle hala çocuk gibi yiyecek içecek ve  oyuncaklarla meşgul,halbuki
 الفرصة كضيف أو كغيمة صيف

   Hayatın fırsatları herhangi birimizin evine gelen ve iki üç gün kalıp gidecek bir misafire,veya  yaz mevsimindeki gölgeye benzer,misafir bir iki gün veya üç gün kalıp gidecek, yaz mevsiminin gölgesi de hemen yer değiştirir veya yok olur.
   Misafire ikram etme fırsatını kaçıran  yazın gölge bulunca gölgeye çekilip  istirahat etme imkanını kaçıran kişi arkasına dönüp baktığında ne memnun edemediği misafir kalır, ne de altında oturup istirahat edemediği gölge kalır.
   İşte dünya hayatının ve bu hayatın içinde bizim   ömrümüzün fırsatları, hatta ömrün kendisi hemen kaybolan gölgeye, ve iki üç gün sonra ayrılan misafire benzetilmiştir.
   O'na salât ve selâm olsun Rasulullah efendimiz bir gün Ashab-ı kirama hitap buyurdular,o esnada güneş batmaya doğru yaklaştı ve güneşin ziyasi  dağların ve tepelerin üzerindeydi,
(güneşin ışığı yavaş yavaş azalıyordu) o esnada buyurdular ki: 
"Geçmiş zamana göre dünyanın ömrü,bu gün'e göre güneşin batmasına   kadar  kalan şu ,( kısa)vakit gibidir" Tirmizi 2191,
İbn-i  Mace 4000.
   Akıllı insan düşünmelidir, geçen ömründen ne  gibi  kazançlar elde etti,varsa geri kalan ve gelecek ömrü için planı nedir,bir usul ve yol haritası belirlemiş mi?dünya ve ahiret dengesini nasıl kurmuştur,hangisine fazla değer veriyor hangisini ihmal ediyor?
   Bazı haberlerde şöyle bir söz nakledilir :  Ey Adem oğlu ahirete değer ver,ahirete değer ver ki hem âhireti hem dünyayı kazanırsın, âhireti ihmal edip dünya'ya yüklenme ikisini kaybedersin.
Nitekim bir şair bunu şöyle dile getiriyor :
ما احسن الدين والدنيا اذا اجتمعا
لا بارك الله في دنيا بلا دين
   Din ve dünya ikisi bir arada müyesser olursa, insana verilirse ne güzeldir, din olmaz da sadece dünya varsa,Allah böyle bir dünyaya  bereket vermesinvermez de zaten.
İnsanın dinî hayatı Kur'an ve sünnet çizgisinde olursa ne kadar güzeldir,hele bunun yanında huzurlu  bir dünyası hayatı,helal lokması  iyi geçimi varsa ikisi birden ne kadar güzeldir, hem din hem dünya  ikisi bir arada, fakat dünyanın hesabına din terkedilirse böyle bir dünyada  da hayır yoktur, böyle bir dünyada bereket yoktur ve olamaz,zira dinin olmadığı,dinin önde olmadığı,dinin hayat olarak yaşanmadığı bir dünya bereketli bir dünya, yüz güldüren bir dünya, ahirete tarla olan bir dünya değildir.
   Allah'ım  hayatımızın ve bütün işlerimizin başı olan,koruyucusu olan, hayatımıza anlam veren dinimizi ıslah eyle, maişetimizin yeri olan dünyamızı ıslah eyle,döneceğimiz yer olan ahiretimizi de ıslah eyle, geri kalan ömrümüzü her hayrı ve iyiliği kazanmaya ve artırmaya vesile eyle, ölüm günümüzü, kelime-i tevhid söyleyerek, kelime ihlası telaffuz ederek sana kavuşacağımız en hayırlı en huzurlu en verimli en a'lâ bir gün eyle,Âmîn.


Ahmet ÖZKAN

24 Aralık 2020 Perşembe

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.