SUĞLA CİNAYETİ-2

. Söz konusu cinayet bölgede işlenen  köyler arasında ki kavgada işlenen bir  cinayet olduğu için bölge  ve benim için önemli idi. İlk Ağır Ceza Başkanlığım  sırasında önemli bir sınav verecektim. Dosyaya iyi hazırlanmıştım. Konya Baro Başkanı Şaban Uçlusoy  taraflardan birinin avukatı idi  . Konyanın en ünlü avukatları tarafların avukatı olarak seçilmişti.  Bu çeşit köy davalarında keşifte bilirkişi olarak olarak olaya  taraf olmayan köy ve kasabalardan bilirkişi seçilir .Tarafsız civar köy ve kasabalardan bilirkişlerin bildirilmesi için Seydişehir Kaymakamlığına  müzekkere yazmıştım.  Kaymakamlık o sıralar en tahsilli ,en kültürlü en  siyasi kasaba olan Ortakaraören kasabasından bilirkişiler belirlemişti  . Ortakaraören kasabası zamanında Mustafa Üstündağ,Oğuz Atalay,Necati Kalaycıoğlu gibi meşhur ve maruf kişileri yetiştiren popüler bir kasaba idi . İlk duruşmayı güzel idare etmiştim. İlk celsede ki duruşmada da olay yerinde tarafsız  Bilirkişiler ve olay tanıklarının huzuru ile  mahallinde keşif kararı vermiştim. Olaya hangi köyün veya köylülerin sebebiyet verdiğini derinlemesine araştıracaktım .Taraf köyler arasında kavgaya neden olan  ihtilaf konusu Suğla gölünün sularının çekilmesi ile oluşan nohut ekim alanının   taraf hangi köyün zilyetliğinde olduğunu araştıracaktım .  Bunun  içinde Ortakaraören  kasabalı uyanık fötor şapkalı bilirkişilerden bilgi alacaktım. Keşif yerinde yeniden kavga etmeye hazır her iki köyden çok sayıda ahali gelmişti. Köylüleri heyeti duyamayacakları bir noktaya uzaklaştırdım. Ortakaraörenli fötor şapkalı uyanık bilirkişiler vasıtası ile keşfe başladık . Keşifin başında  bilirkişiler ile ısınma turlarına başladım. Çocukluğumda yaptığım çiftçiliğimide kullanarak çiftçilerin kullandığı  dili kullanmaya başladım . Yulaftan,arpadan,mibzerden bahsettim. Ekilen nohutun leblebilikmi  yoksa pişirmelik nohutmu olduğunu sordum . Suğla gölünün oluşumunu ve coğrafyasını sordum . Ortakaraörenli fötor şapkalı uyanık  bilirkişiler maşallah diplomatik cevaplar veriyorlardı. 80 yaşındaki fötor şapkalı köylü bu göl Elips şeklinde diyordu . Hiç olayın içine karışmıyorlar ve  girmiyorlardı.Ama benim aradığım ve istediğim sonuç konusunda susuyorlardı . Belalı iki köyün düşmanlığını başlarına bela etmek istemiyorlardı. Kendilerine takıldım devletin yerine olsam sizi bilirkişi değil diplomat yapardım,ayrıca her iki köyün sınırına demir kazık çakardım olmuştu . Yapılan keşif ve toplanan deliller sonucu Yalıhöyüklü üç kişiye Akkiseli bir kişinin ölümüne,bir kişininde yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan sorumlu kılarak Ceza verdik.Aradan 33 yıl geçtiği için verdiğimiz cezayı hatırlamam mümkün değildir.  Ama verdiğimiz cezayı yüce yargıtayın Onanmasına karar  verdiğini ve doğru bulduğunu belirtmeliyim.Aradan yıllar geçtikten sonra istanbulda Bozkır piknik alanında Ceza verdiğim bir sanıkla karşılaştım. Cezayı yatıp ,çıkmış ve işlediği suçtan pişman olmuştu. Verilen cezanın da adil olduğunu söylemişti. Olgunlaşmış ve bende  tedbirli bir insan görüntüsü vermişti.Geçen haftada bölümde öldürenler olarak Akkiselileri zuhulen yazmışım . Halbuki öldürenler Yalıhöyük kasabalılar idi. Ölen üç kişi değil bir ölü bir yalalı idi.Yazımı bu şekilde düzeltirim . Haftaya bir davadan dolayı Karaman kazimkarabekirdeki babama ricaya  gelen kişileri annemin kovmasını anlatacam .