5 Aralık 2025, Cuma
11:08
23.07.2025

İğnesiyle 40 Yıllık Hatıraları Diken Adam: Şaban Koç ve Bitmeye Yüz Tutan Yorgancılık Sanatı

SEYDİŞEHİR
İğnesiyle 40 Yıllık Hatıraları Diken Adam: Şaban Koç ve Bitmeye Yüz Tutan Yorgancılık Sanatı
"Bir Zamanlar Düğünlerin Vazgeçilmezi Olan El Dikişi Yorganların Son Temsilcisi, 'Çalışacak Çırak Bulamıyoruz' Diyor"

Seydişehir'in daracık sokaklarından birinde, asılı duran rengarenk kumaşların ve pamuk yığınlarının arasında, 40 yıllık bir hikâye sessizce son perdesine yaklaşıyor. Şaban Koç, mesleğe çıraklıkla başladığı günlerde şehirde 16 olan yorgancıdan, geriye kalan "son dörtten" biri. Elinde iğnesi, yüreğinde kaybolan bir mesleğin hüznüyle, her biri iki gün emek verdiği yorganları tek başına dikmeye devam ediyor. Onun hikayesi, sadece bir zanaatkârın değil, aynı zamanda değişen zamanların ve unutulan geleneklerin de hikayesi.

Değişen Zamanlar, Kaybolan Gelenekler:

Şaban Usta'nın dükkanı, adeta bir zaman kapsülü gibi. Eskiden düğünlerin en kıymetli hediyesi olan el yapımı yorganların yerini, artık zarfların içindeki paraların aldığını anlatırken sesi hüzünleniyor. "Eskiden düğünlerde yorgan hediye giderdi," diyor ve ekliyor: "Şimdilerde para takılıyor. O özen, o emek, yerini hazıra bıraktı. Bir yorgan sadece bir örtü değildi, içinde emek, sevgi ve en iyi dilekler vardı."

40 Yıllık Bir Ömür ve Bir Mesleğin Dönüşümü:

Mesleğe 40 yıl önce Seydişehir'de çırak olarak başlayan Şaban Usta, dört yıl sonra Akseki'de kendi dükkanını açarak kalfalıktan ustalığa uzanan yolculuğuna devam etmiş. Sonrasında ise memleketi Seydişehir'e dönerek buradaki macerasını sürdürmüş. O günleri anarken, "İlk başladığımda Seydişehir'de 16 tane yorgancı vardı," diyor ve devam ediyor: "Şimdilerde ise sadece dört tane kalmış. Biz de ayakta durmak için elimizden geleni yapıyoruz."

Ayakta Kalma Mücadelesi: "Çorbayı Kaynatmaya Çalışıyoruz":

Şaban Usta'nın ifadesi, durumu tüm çıplaklığıyla özetliyor: "Tek başına yapabildiğimiz bu. Çorbayı kaynatmaya çalışıyoruz." Bu sözler, bir zanaatkârın sadece mesleğini değil, ailesinin rızkını da kazanma telaşını anlatıyor. Artık sadece yorgan dikerek geçinmek mümkün olmadığı için, mesleğini evrilttiğini söylüyor: "Şimdilerde perde diyoruz, nevresim dikiyoruz." El emeğinin karşılığı ise 3.500 TL. Bir yorganı tamamlamak için iki tam gününü verdiğini düşünürsek, emeğin ne denli büyük olduğu ortada.

En Büyük Endişe: Çıraksızlık ve Mesleğin Sonu:

En büyük derdi, yorgandan daha ağır: Çırak bulamamak. Yeni neslin bu zahmetli ve sabır isteyen mesleğe ilgi göstermediğini söylüyor. "Çalışacak çırak bulamıyoruz," cümlesi, adeta bir çığlık gibi. Gelecekten umutsuz: "Bizden sonra bu işi yapan kalmaz, bu meslek biter diye düşünüyoruz." Bu cümle, sadece bir iş kolunun değil, binlerce yıllık bir geleneğin, bir kültür mirasının da sonunun habercisi.

Sonuç ve Çağrı:

Şaban Usta'nın hikayesi, Anadolu'nun dört bir yanında sessiz sedasız son bulmakta olan onlarca el sanatının ve zanaatkârın ortak hikayesi. Onlar, modern hayatın hızlı temposu içinde yavaş ve emek yoğun olanın, "hazır"a yenik düşüşünün canlı tanıkları. Belki de Şaban Usta gibi ustaları dinlemek, onların eserlerine değer vermek ve bu kültürel mirası korumak için geç kalmış sayılmayız. Çünkü her birinin iğnesi, bir son dikişi daha atmak üzere.

Haber Görselleri

İğnesiyle 40 Yıllık Hatıraları Diken Adam: Şaban Koç ve Bitmeye Yüz Tutan Yorgancılık Sanatı - Görsel 1
İğnesiyle 40 Yıllık Hatıraları Diken Adam: Şaban Koç ve Bitmeye Yüz Tutan Yorgancılık Sanatı - Görsel 2
İğnesiyle 40 Yıllık Hatıraları Diken Adam: Şaban Koç ve Bitmeye Yüz Tutan Yorgancılık Sanatı - Görsel 3
İğnesiyle 40 Yıllık Hatıraları Diken Adam: Şaban Koç ve Bitmeye Yüz Tutan Yorgancılık Sanatı - Görsel 4
MANSET_ALTI Reklam Alanı
SOL1 Reklam Alanı
ICERIK_ARASI Reklam Alanı
MOBIL_UST Reklam Alanı
MOBIL_ALT Reklam Alanı
Alt Banner Reklamı