Seydişehir - Seydişehir-Süleymaniye yolu üzerinde bulunan bir şehit mezarı, Kurtuluş Savaşı'nın unutulmaz fedakarlık hikayelerinden birine tanıklık ediyor. Mezar taşındaki kitabe, 1921 yılında görevi başında şehit düşen bir jandarma erinin kahramanlığını ve halkın ona duyduğu sevgiyi gözler önüne seriyor.
Görev Başında Şehit Düştü
Kitabeden edinilen bilgiye göre, Kırıkkale'nin Keskin ilçesinden Jandarma Eri Kahraman Mustafa, 1921 senesinde devlet postasını Akseki'den Seydişehir'e götürme görevi sırasında şehit düştü. Kendisi, himayesindeki posta ve Kalabalık kervanını soymaya kalkışan eşkıya ile bu havallede çıkan çatışmada hayatını kaybetti.
Halkın Dilinde Bir Kahraman: Ağıtlara Konu Oldu
Kahraman Mustafa'nın erken yaştaki kaybı, halk tarafından derin bir üzüntüyle karşılandı ve kendisi için ağıtlar yakıldı. Bu ağıtlardan birkaç dize, onun hatırasını nesillere taşıyor:
"Yerlicenin taşları kalem misal,
Çandıra'nın kaşları,
O acıya acep nasıl dayandı Candır Jandarmanın köyündeki arkadaşları...
Taşlı olup yolu Okluk Beli'nin,
Ya onun mu var da, yoksa gelinin?
Geleceğe de mi gelmişti ecelin?
Kervanlara oldun kundura, Hakk'ı kanın ulaşmak ulaşmak amaç kazanana...
Hiç kimseler sokulamadı yanına,
Geç yaşta nasıl kıydılar canına?
Gurbet elde ölüm kaldı Candır da,
Ruhuna Fatiha..."
Bu dizeler, hem şehidin genç yaşta vefatının yarattığı şoku, hem de "Candır" (muhtemelen şehidin memleketi veya takma adı) olarak anılan bu kahraman askere duyulan özlemi ve hayranlığı anlatıyor.
Bir Tarih Yazılıyor
Mezar taşı, sıradan bir askerin vatan görevini yaparken nasıl bir kahramana dönüştüğünün ve halkın hafızasında nasıl yer ettiğinin somut bir kanıtı. Seydişehir yolundaki bu sade mezar, sadece bir ismin değil, bir milletin ortak hafızasının ve minnetinin de taşlaşmış halidir.
Bu vesileyle, Jandarma Eri Kahraman Mustafa ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

