Macaristan'ın sessiz, tarımcı köyü Nagyrev, 1920'lerde bir anda Avrupa'nın en karanlık sırlarından birinin merkezi haline geldi. Toplamda 300 erkeğin aynı korkunç yöntemle öldürüldüğü tahmin edilen bu trajedi, kısa sürede peş peşe gömülen 50 erkeğin ölümüyle dikkat çekti ve tüm dünyanın tüylerini ürpertti.
Şüphe üzerine açılan mezarlar ve yapılan otopsiler, köydeki ölümlerin ardındaki dehşeti ortaya çıkardı: Erkeklerin hepsi arsenikle zehirlenmişti.
Zehirli Çözümün Adresi: Köyün Ebesi
Olayların merkezinde, daha sonra "Şeytan" olarak anılacak olan köyün ebesi Zsuzsanna Fazekas vardı. Budapeşte'ye 130 km mesafedeki bu küçük yerleşimde, doktor ya da rahip bulunmadığından, Fazekas tıbbi bilgisiyle bir sağlık görevlisi rolünü üstleniyordu.
Nagyrev'deki yaşam zordu. Evlilikler genellikle genç kadınlar ile kendilerinden çok daha yaşlı erkekler arasında, arazi ve miras anlaşmalarına dayalıydı. En kötüsü: Boşanmak imkansızdı.
Kocalarından eziyet gören ve çaresiz kalan kadınların dertlerini dinleyen Ebe Fazekas, onlara "basit bir çözüm" sundu: Sinek yakalamakta kullanılan sinek kağıdını suda damıtarak elde edilen arsenik.
Bu zehirli "çözüm" hızla yayıldı. Fazekas'ın tavsiyesiyle hareket eden kadınlar, kısa sürede Nagyrev mezarlığını doldurmaya başladı. Birkaç yıl içinde yaklaşık 50 erkek peş peşe toprağa verildi.
Soruşturma ve Sonuç
Ard arda gelen ölümler, nihayet yetkililerin şüphelenmesine yol açtı ve soruşturma başlatıldı. Mezarlar açıldı. İncelenen 50 cesetten 46'sında arsenik izine rastlanınca, zehirleme şüpheleri kesinleşti.
Tüm işaretler Ebe Fazekas'ı gösteriyordu. Polis, tutuklama için evine geldiğinde, Fazekas'ı polise yakalanmamak için kendi önerdiği o "basit çözümü" içmiş ve ölü buldu.
Ancak "Şeytan Ebe" tek suçlu değildi. Aralık 1929'da Szolnok adliyesinde görülen davada, aralarında Fazekas'ın "çözümünü" uygulayanların da olduğu 26 kadın kocalarını zehirlemekle suçlandı.
Yargılama sonucunda:
-
Sekiz kadın idam cezasına,
-
Yedi kadın ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Yakınlardaki Tiszakurt kasabasında da mezarlar açılarak zehirleme olaylarının çok daha geniş bir alana yayıldığı anlaşıldı. En korkunç tahminlere göre, bu dönemde toplam 300 kişi bu yöntemle hayatını kaybetti.
Yıllar, acı dolu anıları silmeye çalışsa da, Nagyrev köyünün bir dönem "erkekler için cehennem" olan karanlık ünü, Macaristan tarihinin unutulmaz trajedilerinden biri olarak kaldı.
